11 Şubat 2014 Salı

TÜRKİYENİN ENERJİ SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

TÜRKİYENİN ENERJİ SORUNU
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
            Termik Santrallerdeki Sorunlar Nelerdir?
            Sevgili ANAYURT Okurları, 2 ayı aşkın bir süreden sonra enerji konusuna bu gün kaldığımız yerden tekrar devam ediyoruz.
            Termik santrallerdeki sorunların ne olduğunu ve nasıl çözüleceklerini aşağıda detaylarını vereceğim enerji brifingi başlığı altında anlatmaya çalışacağım
            Enerji konusuyla ilgilenenlerin yada bu konuya ilgi duyanların, enerji konusu ile ilgili olarak daha önceleri yazmış olduğum makaleleri  okumaları halinde, bu günkü anlatacaklarımı daha kolay anlayabileceklerini özellikle hatırlatmak ta fayda görüyorum
3 Aralık 2010 dan itibaren yayınlanmaya başlayan makalelere eğer internetten ANAYURT GAZETESİ Yazarlar bölümüne girerlerse  ulaşabilirler
            Benim yazılarım genelde Cuma günleri çıkıyor. Ben konuları bir bütün olarak ele aldığım, sebep sonuç ilişkileri içinde yazdığım için haliyle biraz uzun oluyor ve devamı var şeklinde yayınlanıyor. Bu yüzden Cuma- cumartesi ya da Pazar günleri üst üste çıkabiliyor
            Günün konusuna girmeden önce, çok daha önemli olan bir hususa özellikle işaret etmek istiyorum
            Bilgi ve tecrübelerimi siz okurlarımızla paylaşmaktan ben şahsen çok mutluyum. Ama birileri çıkıpta ,sana destek olalım da şu işleri bir hallediver dese idi çok daha mutlu olurdum
            Termik santral bölgelerinde insanlar kansere daha sık yakalanıyorlar,bu sorunu çözsem fena mı olurdu?
            Elektrik birim fiatları çok yüksek, ben elektriğin niye pahalı olduğunu , nasıl ucuzlatılabileceğini bütün detayları ile anlattım.Bu itibarla elektriği minimum% 50 ucuzlatsak kimin zararı olur ?
            Eğer 70 TL tutan bir elektrik faturasına 35 TL ödesek fenamı olur, örneğin her ay ortalama  1000 TL elektrik faturası ödeyen bir kasap 500 TL ödese fenamı olur,başta tekstil sanayi olmak üzere yoğun bir şekilde elektrik kullanan sanayi sektörleri girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı  Dünya pazarlarında gelişmiş ülkelerle rekabet edemiyorlar ve bu yüzden çoğu fabrika kapanıyor, elektriği ucuzlatıp bu fabrikalar kapanmasa, insanlar işsiz kalmasa fenamı olur ?......vs…vs
            Sadece enerji sorununda değil,tarımda, hayvancılıkta,eğitimde, sağlıkta,sanayide, ödemeler dengesinde, iç politikada, dış politikada….vs de hep sorunlarla boğuşuyor olmamızın nedenlerini anlayabilmek için bundan önce yazmış olduğum ve 7 makaleden oluşan ve NİÇİN OLMAMIZ GEREKEN YERDE DEĞİLİZ  başlığını taşıyan yazı dizisini okumakta fayda var.
            Bu sorunların çözümünün en kestirme  yolu şu:
            12 Haziran 2011 de Milletvekili seçimi var. Eğer planı ,projesi olan ve deneyimli insanları seçerseniz işin önemli bir kısmını halletmiş olursunuz. Daha doğrusu bir Milletvekili adayı seçim kampanyasında şöyle demeli:
            Benim ihtisas alanım şu, planım projem şu. Meclise girdiğimde Türkiye’nin şu sorununu halledeceğim diye söz vermesi lazım. Parti genel başkanlarının ise bütün bunlara ilave olarak daha başka üstün vasıflarının da olması lazım. Zira parti genel başkanları potansiyel başbakan adaylarıdır.
            Eğer Allah kısmet ederde bu dönem Milletvekili olarak Meclise girersem, Türkiye’nin enerji sorununu halledeceğime, bu konuda büyük çaba sarf edeceğime burada Sizlerin huzurunda söz veriyorum.Bir enerji uzmanı, bir Yüksek Mühendis olarak yapılamayan işleri bizzat kendim yapacağım.
            ENERJİ BRİFİNGİ VE DEĞERLENDİRMESİ
Konusu: Termik santrallerde Kömür ve Kömüre Dayalı Üretim Kayıplarının Nasıl Önleneceği, Kömür Zenginleştirme ve Yıkama Ünitelerinin Tanıtılması, Termik Santrallerin Bakım, Onarım ve İşletmelerinin Almanya’da Nasıl Yapıldığı
            Tarih:18-19  Temmuz 2000
            Koordinatör: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı adına Müst.Yard.M.Ali TÜRKOĞLU
            Koordinatör: Mak. Yük. Müh.Ahmet YALVAÇ
TEAŞ Gn.Md.Termik. Sant. İşl. ve Bakım Dai.Başkanlığı
           Konuşmacılar: Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
           Almanya’dan Krup Firması adına Dr. M. SAGHE  İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesinden Kömür ve Cevher Hazırlama Kürsüsünden Prof Dr. Güven ÖNAL,Prof Dr Zeki DOĞAN
            Davetliler: TEAŞ tan Genel Müdür, Daire Başkanı ve Nüdür seviyesinde konu ile ilgili olanlar, Türkiye Kömür İşletmelerinden Genel Müdür, Daire Başkanları ile taşra teşkilatından Bölge Müdürleri seviyesinde konu ile ilgili olanlar ile, termik santrallerden İşletme Müdürleri ile, sorunlarla ilgili mühendisler
            Termik  santrallerin niçin verimli çalışmadıkları, sorunlarının niçin halledilmediği, yada edilemediği ….vs gibi hususlarda kimse topu başkasına atmasın diye, Elektrik Kurumu ve Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından sorunlarla doğrudan ilgili olan yetkililer davet edilmiştir
            Rahat bir tartışma ortamının sağlanması içinde davetli sayısı  asgari düzeyde tutulmuştur.
            Toplantıya davet edilen Alman firması ise, kömür taşıma bant sistemi ile, kömürden taş ayırma sistemini ve kömür park makinelerini kuran firma. Bu itibarla  Alman firması da sorunlarla doğrudan ilgili.
            İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Cevher ve Kömür hazırlama Kürsüsünden davet edilen Hocalar ise Türkiye Elektrik Kurumundaki ve kömür ocaklarındaki sorunları tanıyan işçiler
           Daha bu brifing hazırlanmadan önce değişik zamanlarda, bant ve konveyör sistemleri, lastik bantlar, kömür ve kömür kırma sistemleri,kömür değirmenleri, baca gazı arıtma sistemleri, baca gazı ölçüm sistemleri, kaynak teknolojileri ve santral kaynakçılığı gibi konularda Almanya’dan, Amerika’dan ve üniversitelerden uzman kişiler davet edilerek özel seminer proğramları düzenlenmiş, özel dökümanlar hazırlattırılmıştır. Bu dökümanlar yukarda saydığım konularda imalatta doğrudan kullanılabilecek kıymetli birer eser niteliğinde idi
            Aslında bu bilimsel nitelikli çalışmaları Türkiyede santral sanayisinin kurulmasına bir vesile olsun diye de  düşünerek organize etmiştim.
            Almanya’dan ve Amerika’dan davet ettiğimiz firmalar ,Elektrik Kurumuna termik santraller için baca gazı arıtma sistemleri inşa eden bir biri ile rakip firmalar idi. Bunları çağırdığımızda çok iyi oldu. Biri diğerinin nerelerde hata yaptığını söyledi, bizler ise sorunların nereden kaynaklandığını birinci elden öğrenme imkanını yakalamış olduk
            Davet ettiğimiz  yerli firmalar ise, lastik bant..vs gibi bunlarda Elektrik Kurumuna iş yapan firmalar idi. Sıkı bir çalışma ve yönlendirme ile Türkiye de bazı konularda kalitenin yükselmesine katkıda bulunduğumu düşünüyorum
            Ayrıca brifing öncesinde, değişik zamanlarda tertiplemiş olduğumuz bilimsel nitelikli ve uygulamaya yönelik bu seminerlere ilave olarak, birde santrallerde ve kömür ocaklarında yapmış olduğumuz araştırmalar da vardı
            Eğer bu enerji brifinginde ortaya konulan araştırma sonuçları ve tespitlerin gereği yapılmış olsaydı bugün enerji sorunu diye bir şey kalmazdı
            Aşağılarda termik santrallerdeki sorunların ne olduğunu, nasıl çözüleceklerini özet halinde ortaya koymaya çalışacağım
            Bu enerji brifingi ve değerlendirmesi raporu aslında 36 sayfadır Bu itibarla bunun tamamını burada anlatmama imkan yok Eğer televizyon kanalları, yada sivil toplum örgütleri ve bilhassa da sanayi örgütleri bir söyleşi yada bir proğram için beni davet ederlerse, seve seve hazır olduğumu bildirmek istiyorum
            Bazılarınız diyebilir ki 10 yıl önce verilen bir enerji brifinginin şimdi ile ne ilişkisi var ? Pozitif bilimlerde genel kurallar değişmez. Olsa olsa yeni ilaveler olabilir, yada yeni teknolojiler olabilir. Bu gün elektrik üretiminde eskiye nazaran biraz artış olsa bile, sorunların çözümü hususunda ve kaliteli teknik personel yönünden 10 yıl öncesinin çok daha gerisindeyiz
            Aslında enerji üretimi konusunda özel kesimin de  işi bildiğini maalesef söyleyemeyeceğim.
            Bu itibarla burada sunacağım özet bilginin , sorunun ve çözümünün  anlaşılması hususunda katkı sağlayacağı kanaatindeyim
            Bu makaleyi şimdi yazmamın özel bir nedeni daha var.Nükleer santral kurma konusu yeniden Türkiye’nin  gündemine oturdu.
            Biz daha termik santrallerin sorunlarını çözemiyor, doğru dürüst çalıştıramıyoruz da , nükleer santrali nasıl çalıştıracağız ?
           Aslında iyi çalıştırabiliriz de, siyasi otoritelerin bunu istemesi ve işi bilenlere vermesi, onlara destek olması lazım
            ABD’nin Avrupa Birliği’nin, İMF’nin ağzından çıkacak söze bakmakla bu işler olmaz
            En önemlisi de makalenin başında da işaret ettiğim üzere,planı- projesi olan uzman kişilerin  Milletvekili olarak Meclise girmeleri halinde sorunların çözülebileceğini vurguladım. Detay özetlerine girmeden önce şu hususu tekrar vurgulamak istiyorum:
            Türkiye’deki enerji açığı şu anda santrallerin iyi çalıştırılmadığı, bakımlarının iyi yapılmadığı, yada yapılamadığından kaynaklanıyor. Ve tekrar burada da söylüyorum;eğer istenirse ve destek olunursa, termik santrallerdeki sorunları 6 ay gibi kısa bir sürede önemli ölçüde halledebilir, ve Türkiye’yi bu sorundan kurtarabilirim
            ÖZET. Kamu daki termik santrallerin kurulu gücü yaklaşık 12500 MWh tir. Eğer bu santraller iyi çalıştırılsa, bakımları iyi yapılırsa , böyle bir kapasiteden 80 milyar KWh elektrik elde edilmesi lazım. Ama bu güne kadar nadiren 50 milyar KWhin üstüne çıkabildi.Demek ki üretilmesi gerekirken üretilemeyen enerji 30 milyar KWh imş. Bu, şu demek:
            1000 MWh gücünde 6 adet nükleer santralin 1 yılda ürettiği enerjiye eş değer bir enerji üretilemiyor demektir
            TERMİK SANTRALLERDEKİ SORUNLAR NELER DİR:
            1-Proje Değerinde Kömür Verilememesi
            Bir kömür sahasındaki kömürlerin laboratuar analizleri her noktada aynı değildir. Termik santraller projelendirilirken kullanılacak sahadaki kömürün laboratuar analizleri göz önünde bulundurulur; farklı analiz değerlerindeki kömürler belli oranlarda harmanlanarak, proje değerinde öngörülen kömür elde edilebilir.
            Ama maalesef bu harmanlama işi iyi yapılmıyor, üstelik santrallere gelen kömürler hep taş –toprak.Durum bu olunca yanma parametreleri için ön görülen değerler değişiyor. Sonuçta ya üretilmesi gereken enerji üretilemiyor, yada kazan sönüyor. Kazan sönünce brülörleri ateşleyince de, közün üstüne gaz dökmüş gibi kazan patlayabiliyor. Buda kazalara ve hasara neden oluyor.
            Hava Kirliliği Neden Kaynaklanıyor?
           Kömürün yanması için yeterli miktar havaya ihtiyaç vardır. Gerekli hava proje değerinde öngörülen kömürün ortalama laboratuar değerleri göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır
           Dışarıdan alınan hava doğrudan kazana verilemez. Dışarıdan alınan havayı ısıtmak için gerekli ısı kazandan çekilir.Bu itibarla havayı artırdıkça kazan verimi artmaya devam eder ama, ihtiyaçtan fazla hava verdiğinizde, bu fazladan verilen havayı ısıtmak için gerekli ısıyı da kazandan çekeceğimizden, kazanın ısısı düşer
            Isı düşüncede karbonmonoksit CO oksitlenip, karbondioksitCO2 haline dönüşemez, öylece atmosfere atılır.
            Kaldı ki CO gazı hem ısıl değeri çok yüksek, hem de çok zehirli bir gaz. Durumu şöyle özetleyebiliriz:
            Eğer yanmayı iyi yapamazsak, hem havayı zehirlemiş oluruz, hem de üretmemiz gereken miktardan daha az enerji üretmiş oluruz.
            Tabiî ki havayı sadece karbonmonoksit kirletmiyor, karbondioksit, kükürtdioksit,ve kül partikülleri de havayı kirletiyor. Eğer sistem iyi çalışırsa,yanma iyi yapılırsa, daha az yakıtla aynı enerjiyi elde ederiz,havaya da daha az emisyon göndereceğimizden hava kirliliği de olmaz. İyi çalışan bir kömür santralının bacasından çıkan duman zor görülür.
Kazan Boruları Neden Sık Sık Patlıyor?
            Kazan boruları  düşük ve yüksek alaşımlı çeliklerden imal edilmişlerdir. Eğer bir boruda kaynaklı yerde bir patlama meydana gelmiş ise,ikinci üçüncü patlamada aynı yerden kaynak yapamazsınız. Zira o bölgede malzemenin iç yapısı metalurjik olarak deforme olmuştur. Böyle bir durumda  boruların birleştirilecek olan uçlarından , boru çapının 2 misli uzunluğunda kesip atmak, ve araya aynı uzunlukta yeni boru koymak lazım. Daha bir çok ince iş var. Termik santrallerde kaynak işlerinin usulüne uygun yapılmadığını, bu yüzden boru patlamaları neticesinde santrallerin sık sık devre dışı kaldığını söyleyebilirim.
            Bu arada benim aynı zamanda bir kaynak uzmanı olduğumu söylemeliyim
            Almanya’da Revizyon Hizmetleri Nasıl Yürütülüyor?
            Bu konuyu Almanya’da araştırdım. Santral özel kesimin olsa bile, yıllık bakım işlerini kendileri yapmıyorlar. Orada uzmanlaşmış revizyon firmaları var Santral revizyona girdiğinde, kazan firması gelip kazanı, türbin firması gelip türbini,değirmen firması gelip değirmeni bakımdan geçiriyor  vs. Ekipler bir santralde işi bitirince , başka bir santrale gidiyorlar
            Enerji üretim firmaları, revizyonu yapan  firmalarla öylesine bir anlaşma yapmışlar ki,eğer santral revizyondan çıktıktan sonra,yeni revizyon tarihine kadar, her hangi bir zamanda , her hangi bir nedenle santral devre dışı kalırsa, revizyonu yapan firma çok büyük tazminatlar ödemek durumunda
            Bir yıl 8760 saattir, Revizyon süresini 1.5 ay kabul eder, bunu da saate çevirir,sonra 8760 saatten çıkartırsak 6500 saat kalır. Yani Almanya’da bir termik santral, revizyondan çıktıktan sonra 6500 saat,yada 10..5 ay tık demeden çalışır. Bizde ise bir santral revizyondan çıktıktan sonra, 3-5 günde boru patlaması, yada başka sebeplerden dolayı devre dışı kalabilir, kimse bir ceza meza da almaz
            1986 da Almanya seyahatinden döndükten sonra bu konuda TEK Genel Müdürlüğüne bir rapor hazırladım ve Almanya’da ki bu sistemi anlattıktan sonra şöyle bir teklifte bulundum:
            Dedim ki Türkiye Elektrik Kurumu, kendisinin de ortak olduğu revizyon firmaları kurmalı, işe yarar mühendis.,teknisyen..vs gibi elemanları da bu firmalara transfer ederek, santrallerin revizyon işlerini bu firmalar yapmalı
            Böyle bir yapılanmanın Türkiye’ye  şöyle bir faydası olurdu.İşe santral revizyonu ile başlayan , değirmen,kazan, türbin…vs gibi firmalar örneğin 3-5 yıl içerisinde tecrübe kazandıktan sonra, yaptıkları işin imalatına geçebilirlerdi. Böylece belli bir zaman sonra Türkiye’de kendi imkanlarımızla termik santral, türbin,değirmen..vs yapabilirdik
Santralcılık Okulu
            Almanya da santral firmalarından kesilen fonlarla çalışan bir santralcilik okulu var.Bu Santralcilik Okulunun  uzman kişilerden oluşan 137 yönetim kurulu üyesi var.Başlarında da bir Profesör
            Santrallerde görev yapacak mühendis,teknisyen….. vs gibi elemanlar, bu santrallerde yaptıkları, ya da yapacakları işle ilgili olarak eğitim görmeleri şart.Bu eğitim emekli oluncaya kadar devam ediyor.Bir örnek vermek gerekirse Çahırhan Termik Santrali’nde müdürlük yapan birisi,doğrudan Afşin-Elbistan Termik Santraline  müdür olamıyor.Onun için önce Afşin’le ilgili  nazari ve pratik eğitimden  geçtikten sonra imtihan olması gerekiyor.Örneğin eğitim sonucunda kumanda masasının başına oturuyor,santralı devreye almaya,yada devreden çıkarmaya çalışıyor.Eğer uygulama sırasında herhangi bir hata yaparsa sistem uyarıyor.Eğitim doğru işlem yapıncaya kadar devam ediyor.Ve sonunda deniliyor ki filan kişi Afşin-Elbistan Termik Santralinde müdürlük yapabilir vs deniliyor.
            Türkiye’de de böyle bir Santralcilik Okulu Enerji ve Tabii  Kaynaklar Bakanlığı’nın bünyesinde kurulmalıdır. Böyle bir okul özel kesim elemanlarının da yetişmesi açısından çok yararlı olur.
            Çağ atlama sistem getirmekle, çalışmakla olur.
            Saygılarımla, (ANAYURT GAZETESİ, 18 Ocak 2011)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder