|
Ahmet (Yalavaç) YALVAÇ; Makine Yüksek Mühendisi, Enerji Uzmanı, Gazeteci, Araştırmacı-Yazar,
23 Aralık 2013 Pazartesi
Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum demenin anlamı nedir?-1
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum demenin anlamı nedir?-2
| ||||||
İşin hukuki tarafı bir yana, AKP’ye oy veren onurlu bir çok vatandaşımızın, Sayın Başbakan’ın bu sözünün altında asla kalmayacağı kanaatini taşıyorum Eğer böyle bir şey, gelişmiş Batı ülkelerinde yaşanmış olsaydı, o başbakan şimdi çoktan istifa ederdi, ya da istifa etmek zorunda kalırdı Şu hususa da açıklık getirmek istiyorum: Etnik olarak ta düşündüğümüzde Türk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ana unsurdur ve Halkımızın büyük çoğunluğu da Türk tür. Bu itibarla,bazı etnik guruplar Türkiye’nin bölünüp parçalanmasını isteseler bile Türkler, adı Türkiye Cumhuriyeti olan vatanlarının bölünüp parçalanmak istenmesine asla rıza göstermez, vatana sahip çıkmaları da asla yadırganamaz. Aslında Türkiye’deki değişik etnik kökene sahip vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun Türk isminden, Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı altında yaşamaktan rahatsız olduğunu, bu yüzden Türkiye’nin bölünüp parçalanmasını istediğini de söyleyemeyiz İşinde gücünde olan çoğu Kürt vatandaşlarımızın da Türk isminden, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşamaktan rahatsız olduğunu da, söyleyemeyiz.Teröre bulaşmış olan ve Kürtçülük yapanlar ise,aslında küçük bir gruptur.. Ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, yabancı devletlerin kışkırtması ve yönlendirmesinin etkisi altındadır. Kürtçülük ve Kürt’lerin haklarını savunmak adına öne çıkanların ne kadar Kürt olduklarıda tartışmalı. Terörist başı Abdullah Öcalan ve Barış ve Demokrasi Partisi BDP lideri Sayın Selahattin Demirtaş’ın Kürtçe bilmediği, ya da iyi bilmediği yönünde beyanlar var. Aynı şekilde Kandil Dğında PKK’nın merkezinde de, lider konumunda çoğu kişinin Kürtçeyi bilmediği, ya da iyi bilmediği yönünde beyanlar var. Hatta PKK içinde yazışmaların Türkçe ile yapıldığı söyleniyor. Eğer mevcut durum bu ise, malum çevrelerin, Kürtçe’ de resmi dillerden biri olmalı, bu dilde savunma yapılmalı…vs gibi talepleri nasıl karşılamalı. Bu gibi taleplerin arkasında yabancı devletlerin olduğu, kışkırtmaya yönelik olduğu açık Burada bir hususa daha açıklık getirmek istiyorum Ermeni gazeteci Hırant Dink’in niçin ve kimler tarafından öldürüldüğü hususundaki yaygın kanaati burada tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum Hırant Dink, 1915 te ve bu tarihe yakın bir zaman içerisinde Türkler tarafından öldürüldüğü iddia edilen ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyada bir çok devlet tarafından kabul edilen ve atalarımızı soy kırımcı yapan iddialarla ilgili önemli bilgilere ulaşmış ¥ DEVAMI VAR |
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum demenin anlamı nedir?-2
| ||||||
Deniliyor ki birinci dünya savaşında 1 Milyon Ereni’nin öldürüldüğü iddiaları doğru değil. Öldürüldüğü iddia edilen Ermeniler, tehcire uğramamak için kılık ve kimlik değiştirip, ya Kürt olmuşlar, ya da Alevi Kürt kılığına girmişler. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin her kademesinde önemli makamlarda faaliyet göstermektedirler. Tam bu gibi gizlenmişErmenileri açıklamak istediği bir zamanda, bu gibi gizlenmiş Ermeniler tarafından öldürüldüğü söyleniyor.
PKK ile çıkan çatışmalarda öldürülenlerin arasında sünnetsiz olanların olduğu, ya da Türk vatandaşı olmayanların bulunduğu söyleniyor. Bu konuda Genel Kurmayın elinde elbette bilgi ve belgeler vardır. Eğer bu bilgiler Halkımız ile paylaşılırsa, kiminle bir savaş içinde olduğumuzu daha iyi anlar, ona göre tetbir alırız.
Önemli bir husus daha var.Kendini Kürt sanan çoğu vatandaşımızın,etnik köken olarak aslında öz be öz Türk olduğu yönünde araştırmalar, bilgiler var.Şu anda ismini hatırlamıyorum ama, muhtemelen 3-4 yıl kadar önce idi; bir televizyon kanalında bir profesör, Türkiye’de etnik gruplarla ilgili olarak yazdığı kalın bir kitaptan açıklamalar yapıyordu. Örneğin Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı ve kendini Kürt sanan çoğu insanın, 150-200 sene önce Türk aşireti olduğunu, isimleri ile ve harita üzerinde eski isimleri ile ortaya koydu. Kürtçe’yi de sonradan öğrendikleri anlaşılıyor.
Ben şahsen bu araştırmaların televizyon kanallarında ortaya konulup tartışılmasından yanayım.Eğer bu yapılırsa, kendini Kürt sanan bir çok vatandaşımız, Türk asıllı olduğunu anlar ve ayrılık-gayrılık yanlısı olmaktan da vaz geçer.
Kürtlerin ayrı bir ırk olmadığı, bilakis Türklerin bir kolu olduğunu ortaya koyanlar da var. Örneğin birini ben söylemek istiyorum Yenisey anıtlarında Kürtlere hitaben şöyle başlayan bir ifade var. Men Kürt İlhan Alp Urungu. Bu sözler bir Orta Asya şivesidir.
Bence Kürtler le ilgili bütün araştırmalar ortaya konmalı. Böyle bir hususu, birlik ve beraberliğimizi sağlamak açısından önemli, ve gerekli buluyorum. Şimdi tekrar Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’nın toplumu geren malum sözleri ve nedenlerine dönüyorum.
Sayın Başbakan, Türkiye’de etnik kökenleri her fırsatta ortaya koyan, bu gibi konuları sürekli kaşımaya çalışanlardan biri. Ve Türk olduğunu söylemediği gibi, bir Başbakan sıfatı ile de,içinde Türk kelimesi bulunan kavramları kullanmamaya da, büyük bir özen gösteriyor.
¥ DEVAMI VAR
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum demenin anlamı nedir?-3
| ||||||
Ama kendisi, adı Türkiye Cumhuriyeti olan bir ülkenin başında bulunuyor. Anayasaya bağlılık konusunda da, yemin etmiş bir kişi. Bu itibarla mevcut yasalara uymak,Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini korumak ta ona düşer. Bu itibarla Sayın Dşbakan’ın Türk kelimesine neden bu kadar karşı olduğunu anlamakta mümkün değil.
Milliyetinin ne olduğunu en iyi, en doğru bir şekilde Sayın Başbakan’ın kendisi bilir. Bu husus bizleri asla ilgilendirmez ama, yasalara uymalı, görevini yapmalı. Eğer utandığı için, Türk kelimesini kullanmak istemiyorsa, adı Türkiye Cumhuriyeti olan bir ülkeyi yönetmemeli, istifa etmeli
Kendisine oy veren sade vatandaşlarımızın çosukları vatan borcu uğruna PKK ile girilen çatışmalarda şehit düşerken,Sayın Başbakan’ın çocuklarını askere göndermemesini, ya da para ödeyerek bu işten kurtarmasını, ayrıcavatan uğruna ölen askerlerimizin kemiklerini sızlatırcasına, terörist başı ile yapılan müzakereleri, Halkımıza bir saygısızlık olarak görüyorum
Şimdi Sayın Başbakan’ın böyle bir sözü niçin sarfetmek gereği duyduğu konusunda, işin başka boyutlarına değinmek istiyorum
Sayın Başbakan bu sözleri, İmralı Adasıı’nda terörist başı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin son sürat devam ettiği, başta Barış ve Demokrasi Partisi BDP Milletvekillerinin İmralı’ya gitmek için kuyruğa girdiği bir zamanda yapılıyor olması, zamanlama açısından çok ilginç,
Siz adına ister ulusalcı, ister vatansever, isterse milliyetçi deyin çok sayıda vatandaşımızın, Hükümetin terörist başı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden ve İmralı trafiğinden rahatsız olduğunun Sayın Başbakan farkında. Ve muhalefet cephesi her geçen gün, daha da genişlemekte
Böyle bir olumsuz tablo karşısında Sayın Başbakan çok endişeli. Malum çıkışla, bir yandan kendisine engel olarak gördüğü ulusalcı kesime Aba Altından Sopa göstererek tehdit etmek isterken, diğer yandan kaybettiği, edeceğini düşündüğü oyların yerine yenilerini koyabilmek için,, yine sözde Türkiye’yi terör belasından kurtarabilmek adına,her fedakarlığı yapmak kararlılığında olduğunu göstermek adına, terörist başı Abdullah Öcalan ile yapılan pazarlıkları ve İmralı trafiği ni mazur gösterebilmek için, her türlü tepkiyi de, göğüslediği mesajını vermek istemektedir.
¥ DEVAM EDECEK
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum demenin anlamı nedir?-4
| ||||||
Ve her halukarda Sayın Başbakan, izlediği yolun tek çözüm yolu olduğu hususunda, saf vatandaşlarımızı ikna etmeye, alıştırmaya çalıştığı da anlaşılmaktadır.
Bu gibi kandırmacalar ve göz boyama ile, bazı saf vatandaşlarımız kandırılmaya devam edilse bile, ben şahsen bu gibi oyunlarla, artık sonuç alınabileceği kanaatinde değilim.
Bir de yeni Anayasa çalışmalarının son aşamaya geldiği bir zamanda, AKP, BDP, Milli İstihbarat Teşkilatı MİT yetkililerinin böyle bir zamanda İmralı Adasına malum ziyaretleri sıklaştırmalarının asıl amacı da şudur:
Anayasa da yapılacak temel değişikliklerde, terörist başı Abdullah Öcalan’ın onayını almak. Bunlar daha ziyade, Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri ile ilgili. Nedir bu Maddeler: Türkiye Cumhuriyeti vatanı ve milleti ile bölünmez bir bütündür, Türk Bayrağı değiştirilemez, başkent Ankara dır, resmi dil Türkçe dir gibi.Başka değiştirilmesi istenen maddeler de var ama, asıl amaç; değiştirilemez bu maddeleri değiştirmek. Eğer bu ana hükümler değiştirilebilirse, diğer bir çok hüküm, bu değişiklik etrafında şekillendirilebilir.
İleri Demokrasi ve Demokratik açılım söylemleri ile yola çıkıldığında, başta Sayın Başbakan ve diğer Yetkililer, Demokratik açılımın ne olduğu hususunda eveleyip, geveliyorlardı ve dillerinin altındaki baklayı çıkarmaya bir türlü cesaret edemiyorlardı. Şimdi, yapılan tüm çalışmaların Abdullah Öcalan’ı parlatıp demokrasi ve barış kahramanı yapıp, parlatmak, böylece hapisten kurtarıp, Meclis’se girmesini sağlamak, bu arada, Anayasa’da yapılacak temel değişiklikler ile, Türkiye Cumhuriyeti’nin federal bir yapıya geçmesine yasal bir zemin oluşturmak
Bu itibarla Sayın Başbakan’ın milliyetçilik çıkışları ile Halkımızın tepkisini çeken bu son beyanatların da, daha önce planlandığı anlaşılan böyle bir hedefe yönelik olduğunu söyleyebiliriz.
¥ DEVAMI VAR
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
VATAN SEVERLİK NEDİR!?...
VATAN
SEVERLİK NEDİR!?...
Mak. Yük. Müh.
Ahmet YALVAÇ
Sevgili
Anayurt Okurları, daha Silivri
gerginliği geçmeden, Siyasiler başka konularda verdikleri demeçlerle yeni
gerginlikler yaratıyorlar, hukuki sonuçları olacak başka tartışmaları da başlatıyorlar
Bu arada Boğaziçi Köprüleri ile bazı oto yolların işletme hakları, sözde
özelleştirme kapsamında 25 yıllığına özel sektöre devredildi Vatanseverlik
Nedir başlığı altında bu gün, öncelikle bu konuları ele alarak işe başlamak istiyorum
Burada vurgulamak istediğim husus
şu:Siyasiler Toplumu sürekli germeye, iş
yapma yerine,, laf üretmeye,mazeret üretmeye, kendilerine göre bir
yönetim biçimi oluşturmaya; rejimi değiştirmeye çalıştıkları sürece, hiç bir
sorunumuzu çözemeyiz.
Böyle bir gidişattan artık bıktık usandık
Bu itibarla Halkımız olup bitenleri görüp anlamalı, oyları ile, bu sorunu
mutlaka çözmelidir.
BÜLENT
ARINÇ'IN, BENDE OLSAM DAĞA ÇIKARDIM SÖZLERİNE NE DEMELİ!?...
Başbakan
Yardımcısı Sayın Bülent Arınç ın bu sözleri ,17 Aralık 2012 Pazartesi günü
yayınlanan bazı gazetelerde yer aldı. Şimdi bu sözü ve ne maksatla söylendiğini
biraz açmak istiyorum
Sayın
Arınç; BDP li ye yapılan bana yapılsa, dağa çıkardım demiş. BDP Eş Başkanı
Gültan Kışanak ta, Sayın Arınç ın empati yapmasından çok memnun olduğunu
söyleyerek mukabelede bulundu.
Şimdi
BDP li lerin ne söylediklerine, ne yapıklarına bir bakalım, ondan sonrasında,
Sayın Arınç ın sözleri ile neyi kastettiğini açıklamaya çalışalım
Barış
ve Demokrasi Partisi BDP yöneticileri ve sempatizanları, barış ve demokrasi adı
altında yaptıkları çalışmalar ve söylemleri ile,Türkiye nin vatanı ve milleti
ile bölünmez bütünlüğü ne aykırı hareketlerde bulunuyorlar, bu konuda Anayasal
suç işliyorlar. Daha açık söyleyeyim; önce Merkezi Hükümetten ayrılıp bir
federal bir yapı oluşturmak, sonrasında Türkiye den ayrılıp bağımsız bir devlet
kurmak istiyorlar.
BDP
l ilerin yaptıkları kongrelerde basına yansıyan bilgi ve görüntülerde Türk
Bayrağı yerine Abdullah Öcalan ın büyük boy resimlerini astıklarını, istıklal
marşı okumadıklarını, PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar attıklarını çok
gördük, çok duyduk.
Tutuklanan
KCK lı lar da, Anayasamız gereğince suç teşkil eden bölücülük fiilini
işledikleri için, tutuklanıp hapse atıldılar. Tabi ki, kck nın PKK terör
örgütünün şehir yapılanması olduğunu burada belirtmiş olalım.
Başta
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak ve diğer
yöneticiler, askerlerimizi ve sivil halkı öldüren PKK terör örgütü militanları
için; onlar bizim silahlı gücümüz, PKK nın Başı Abdullah Öcalan ise, bizim
Liderimiz diyorlar.Kaldı ki Liderimiz dedikleri Abdullah Öcalan, PKK nın başı
olmaktan, asker ve sivil 30 bin vatandaşlarımızın
ölümünden sorumlu tutularak, adil bir yargılama ile suçlu bulunmuş, idam cezası
kaldırıldığından, müebbet hapse mahkum olmuştur.Ve şu anda İmralı adasında
gözaltındadır.
Bu
nokta da Gültan Kışanak gibi diğer BDP
li yöneticiler de, suçu ve suçluyu övmekten dolayı bir suç işliyorlar, Sayın
Arınç ta söylemleri ile, bir Anayasa suçu işleyenlere sözleri ile destek
veriyor. Dolayısı ile, Sayın Arınç ta bir Anayasa suçu işlemiş oluyor.
Burada
şu hususu özellikle belirtmek istiyorum:
Önceki
hükümetler zamanında PKK nın kurduğu mayınlı tuzak, yada PKK ile meydana gelen
silahlı çatışma neticesinde hayatını kaybeden askerlerimiz için herkes, PKK terör
örgütünü kınarken, BDP l iler, t açıktan kınamazlardı ama, PKK bizim silahlı
örgütümüz demezlerdi; diyemezlerdi Adalet ve Kalkınma Partisi AKP nin iktidara
gelmesi ile, böyle manzaraları çok görmeye başladık.
Sayın
Bülent Arınç ın bize ters, ya da yanlış gelen davranış ve açıklamalarda
bulunduğunu, radikal çıkışlar yaptığını önceden beri biliyoruz. Ama ettiği
bütün sözlerde, radikal çıkışlarda yalnız olduğunu söyleyemeyiz. Bütün bunları,
söyleyene değil, söyletene bak şeklinde anlamak daha doğru bir yaklaşım olur.
Buradan
bazı konulardaki Hükümet politikasının bir parçası olarak, yapılmak istenen
şeyin, Sayın Bülent Arınç, ya da bir başkası kullanılarak, bilerek bir şekilde
sızdırılmak istendiğini de, düşünebiliriz.
Eğer
bazı konularda yetkili kişilerin Sayın Arınç veya bir başkası olsun fark etmez,
söyledikleri sözler, ya da açıklamalar Toplumda büyük bir tepki ile
karşılanırsa, o zaman Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan devreye girer, söz konusu
sözler, ya da beyanlar, onun şahsi düşüncesi deyip, konu kapatılmak istenir. Bunu
çok örneklerini gördük. Örneğin yeni atanan Diyarbakır Eniyet Müdürü şöyle
demişti; Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir demişti. Sayın Bülent
Arınç, ve birkaç önemli yetkili bu söze sözde insani nedenlerle katıldıklarını
beyan etmişlerdi ama, Toplumdan büyük bir tepki gelince, Sayın Başbakan aksini
söylemişti. Herhalde Sayın Başbakan ın böyle bir açıklaması ile, Sayın Bülent
Arınç, her halde büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır.
Eğer
çoğu konuda benzer görüşleri paylaşmasa, Sayın Başbakan, Sayın Arınç ı her
halde çoktan görevden alırdı
Peki
Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Emniyet Müdürünün dağda ölen
teröristler için sarf ettiği sözlere katılmadığını söyledi de ne oldu? Görevinden
mi aldı? Bunun vukuatlı birisi olduğunu bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. İşte
ustalık bu gibi zor durumlarda, bir insanın ortaya koyduğu davranış biçimiyle
ilgilidir.
Şimdi
tekrar Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç ın sarfettiği son söze geliyorum
ve şu soruyu sormak istiyorum: Eğer işledikleri suçlardan dolayı içeri atılan
KCK lı lar, ya da dağdaki PKK lı teröristler, Türkiye Cumhuriyeti nin
kanunlarına uysalardı, Anayasa suçu islemeselerdi, şu anda birilerinin hapiste,
ya da dağda olmalarına gerek kalır mıydı? Elbette kalmazdı. Şimdi Sayın Arınç a
bir soru daha soralım
Çocuklarını
vatan borcu için askere gönderen, ama PKK ile çıkan çatışmada, yada PKK nın
kurduğu mayınlı tuzakların patlaması neticesinde evlatlarını kaybeden anaların
söylediklerine bakalım Vatan sağolsun
Peki
bu şekilde vatan uğruna evlatlarını kaybeden bu acılı analar, babalar devlete
isyan edip, dağa mı çıkıyorlar.
İşin
garip tarafı şurada… Evlatların vatan borcu için askere gönderen, şehit olduklarında
vatan sağ olsun deyip, acılarla bağırlarına taş basıp, kanunlara saygı gösteren
insanların çoğu, fakir, ya da orta halli insanlar. Bu insanlar, Dinlerine ve
devletine bağlı insanlar. Ve en önemlisi de, AKP ye Müslümandır, Dindar
insanlardır gibi samimi duygularla oy verip destek olan, kendilerini iktidar
yapan birilerine, vefa duygusu ile biraz saygılı olmaları gerekirken,
söylediklerine bakın. Yazıklar olsun!...
Sayın
Bülent Arınç vasıtasıyla yapılmak istenen husus aslında şudur:
Türkiye
Cumhuriyeti Devletine karşı, Anayasa suçu işleyerek dağa çıkan, ya da hapise
giren PKK militanlarını, özellikle de Abdullah Öcalan ı hapisten kurtarmak
maksadı ile bir genel af çıkarmaya zemin hazırlamak. Abdullah Öçalan ı doğrudan
serbest bırakamayacaklarına göre, önce ev hapsine almak, sonrasında serbest
bırakıp, lider sıfatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sokabilmek.
Biliyorsunuz,hapisteki
bir kısım BDP li ler, KCK lılar, PKK lı lar ölüm orucuna yatmışlardı.
Talepleride şunlardı: Kürtçe savunma hakkının tanınması Abdullah Öcalan a
özgürlük… gibi taleplerle ölüm orucuna yatmışlardı. Sözde kimse bu mahkumları
kararlarından vazgeçiremedi. Sonunda Abdullah Öcalan ın kardeşini İmralı ya
ricacı gönderdiler, Abdullah Öcalan da, mahkumlardan eylemlerine son
vermelerini istedi, onlarda böylece eylemlerine son verdiler. Bu işin sonunda
Hükümet ve Devletin yetkilileri, Abdullah Öcalan a teşekkür için sıraya
girdiler.
Buna
benzer hareketleri hep yapıyorlar. Terör eylemleri ne zaman artış gösterse,
hemen Abdullah Öcalan la görüşmeye başlıyorlar, ondan yardım talep ediyorlar.
Amaç belli;Abdullah Öcalan ı parlatmak, sonrasında hapisten kurtarılmasına
zemin hazırlamak.
Bütün
bunlar bir planın, bir programın parçası. Biz de bu noktada bir şeyler
söyleyelim. Devlet, bir terör örgütü ile,terörün nasıl önleneceğini görüşmez,
onun liderinden yardım talebinde bulunmaz, suçluyu, ya da suçluları mazur
gösterip, onları hapisten kurtarmaya çalışmaz. Eğer mevcut durum bu ise, orada
devlet ciddiyetinden, devlet adamlığından bahsedilemez, bilinmiş ola!...
Önceki
yazımda Silivri konusunda belirtmiştim; Ergenekon Tertibi ile, ne kadar işe
yarar vatansever TSK mensubu komutanlar, ünlü bilim adamları, gazeteci ve televizyoncuların
içerde tutulmalarının nedenlerinden birinin, bir genel af çıkartılması
hususunda, bu gibi insanların bir koz olarak kullanılmak istendiğini
belirtmiştim. Zira ancak böyle bir durumda, vatansever bu insanlarında serbest
kalabileceği kanaati yerleştirilmek istenmektedir.
BOĞAZİÇİ
KÖPRÜLERİ İLE OTO YOLARIN İŞLETİLMESİ NEDEN ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLDİ?
Buna
aslında neden özel sektöre satıldı demek daha doğru bir tanım olur. Zira 2
Boğaziçi Köprüsü ile, bağlantılı oto yolları, para basar gibi devlete gelir
getiriyordu.Eğer durum bu idi ise, Altın Yumurtlayan Tavuk, özel sektöre neden
devredildi sorusunu sormak gerekiyor. Burada birilerini zengin yapmak niyeti
olsa da,Hükümetin bütçe açıklarını kapatamayacak durumda olması, dolayısı ile
günü kurtarmaya çalışıyor diye de özetleyebiliriz.
Bu
köprüler milletin parası ile yapılmış kamu mallarıdır. Sonra 25 yıllığına sözde
kiraya verilmesi, ileriki kuşakların haklarına tecavüz etmek demektir. Dolayısı
ile Siyasilerin buna hakkı olmadığını belirtelim
Hükümetin
savurgan harcamalar yaptığını, günü kurtarmaya çalıştığını, Muhalefet
Partileri, sivil toplum örgütleri, çoğu vatandaşlarımız hep söyledi. Ama
Hükümet bunlara tepki olarak ağzına geleni söyledi, her konuda rekor kırmaya
devam ettiğini söyledi. Nihayetinde yanlış hesap, savurganlık, sonucunu
gösterdi, Hükümet gelir temin etmek için Boğaziçi köprülerini ve bağlantı oto
yollarını başkasına devretmek zorunda kaldı. Şimdi sırada altın yumurtlayan
tavuklardan, Milli Piyango İdaresi nin satılması var. Söyleyebileceğim husus
şudur.
AKP
Hükümetinin, Türkiye yi yönetemediği, artık ona oy verip, iktidar yapan
vatandaşlarımız tarafından da, görülüp anlaşılması, gereğinin yapılması lazım
Saygılarımla
Anayurt Gazetesi 19 Aralık 2012 Çarşamba
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
20 Aralık 2013 Cuma
TÜRKİYE'NİN ETNİK YAPISI - 1
| ||||||
Sevgili Anayurt Okurları, Türkiye’de Siyasi Denge Nasıl Sağlanır başlığı altında ele aldığım konulara bir süre ara verip, sonrasında kaldığımız yerden tekrar devam etmek istiyorum.
Aslında bu yeni başlık altında ele alacağım konular da, Türkiye’de siyasi dengenin nasıl sağlanacağının başka bir boyutudur. Ama konu bu defasında biraz farklı Bu noktada, özellikle Kürtlerin etnik kökeni konusunda bilimsel araştırmalara dayalı önemli bilgiler vermek istiyorum
Zira Türkiye’de Kürtlerden başka etnik gruplar da olmasına rağmen, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut Arap gibi, bunların Türk kimliği ile bir sorunları yok. Özerlik falan gibi istekleri de yok. Bunların tamamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına saygılı vatandaşlarımız
Aslında Türkiye’de kimseye etnik kökeninden dolayı ayrımcılık yapılmıyor. Terör yanlısı Kürt grupların Ana dilde eğitim talepleri ile sözde kültürel haklar bağlamında ileri sürülen talepler ile, özerklik gibi talepler, aslında Türkiye Cumhuriyeti’ni bölüp, parçalamaya yönelik girişimlerdir. Bunların arkasında da, emperyalist güçler vardır.
1800 lü yıllar ile,1900 lü yılların başlarında en büyük emperyalist devlet, Büıyük Britanya İmpararluğu idi,yani İngilizler idi.Günümüzde ise, en büyük emperyalist devlet, Amerika Birleşik Devletleri, yani Amerikalılardır.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminde çıkan Kürt isyanları ile, Ermeni isyanlarının arkasında da, hep emperyalist devletler vardır. Bir de Çerkez Ethem ayaklanması gibi,başka ayaklanmalar, ya da ayaklanma girişimleri de olmuştur tabi ki. Bunların hepsi etnik temele de dayalı değil. Bütün bu grişimleri, tarihten gelen husumetlerinden dolayı, Batı’nın Türkleri engelleme, ya da yıkmaya çalışma faaliyetleri olarak değerlendirebiliriz.
Eğer bu gün bile bazı vatandaşlarımız, ayrılık yanlısı Kürtlerin yukarda saydığım ana dilde eğitim, Kürtçe televizyon, ana dilde savunma gibi taleplerini, masumane talepler olarak değerlendirebiliyorsa, emperyalist devletlerin talepleri doğrultusunda hareket eden Adalet ve Kalkınma Partisi AKP’ye Dindardır, dürüsttür gibi gerekçelerle oy verebiliyorsa, özellikle de Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’a açılım-saçılım söylemleri ile Türkiye’yi getirdiği nokta orta da iken, hala alkış tutabiliyorsa, durumumuz gerçekten vahim demektir.Bu gibi hususlarda çok yazdım, çok şeyler söyledim. Merak edenler, Gazetenin web sayfasına girip, önceki yazılarıma ulaşabilirler.
¥ DEVAMI VAR
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
TÜRKİYE'NİN ETNİK YAPISI - 2
|
| ||||||
Aslında bu bilgileri Devleti Yönetenlerin, elindeki mevcut imkanları kullanarak, Halkımızın istifadesine sunmuş olsalardı, bu gün Türkiye bölünme noktasına gelmezdi.
Türkiye’yi şu anda yönetenlerin, vatanın ve milletin birlik ve bütünlüğünü sağlama husunda,bir kaygıları, bir tasaları yok.Bu itibarla bu gibi görevler de, maalesef bizim gibilere düşüyor.
Burada şu hususu da belirtmek istiyorum:
İşinde gücünde olan Kürt vatandaşlarımızın aslında, ayrılık – gayrılıkla bir ilişkileri yok
Bu itibarla terör yanlısı, ayrılık- gayrılık yanlısı olan ve Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden grup, aslında azınlıktadır. Ve Kürtleri temsil ettikleri de söylenemez
Aslında bu grup ile, bu grubun yöneticilerinin tamamının Kürt olduğu da maalesef söylenemez. Örneğin PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan ile BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kürtçe bilmedikleri söyleniyor . Ve PKK’’nın iç yazışmalarında Türkçe kullanıldığı söyleniyor.Ben Sayın Başbakan’ın Selahattin Demirtaş için televizyonda önce Kürt olsun dediğini biliyorum. Peki bu sözü ile Sayın Başbakan acaba neyi kastetmek istedi?...
Burada bir şey daha söylemek istiyorum: PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Ermeni olduğu söyleniyor. Asıl adı Artin Agopyan imiş.
Aslında bir insanın etnik kökeninin, Ermeni, Rum, Yahudi,,,vs olması asla bir suç unsuru, ya da bir aşağılama, ya da küçümseme vesilesi olamaz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın bilincinde oldukları, bunun gereğini yaptıkları sürece, hiçbir sorun, hiçbir sıkıntı olmaz.Ama bazı insanların etnik kökeninden dolayı, Türkiye Cumhuriyeti’nin altını oymaya çalıştıklarını görüyoruz, duyuyoruz. Bu konuda önemli bir bir başka hususa daha değinmek istiyorum.
¥ DEVAMI VAR
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
TÜRKİYE'NİN ETNİK YAPISI - 4
| ||||||
Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl Nisan ayında, 1915 yılında Türkler Ermenilere soy kırım uyguladılar gerekçesi ile, Türkiye aleyhine kampanya başlatırlar. Ve bu hususu her zaman Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanmaya çalışırlar. Bu gün başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, dünyada bir çok devlet, Türkler Ermenilere soykırım uyguladı tasarısını kendi parlamentolarından geçirdiler. Bakınız öldürülen Ermeni Agos Gazetesi Yazarı Hrant Dink bu konuda, ne söylüyor:
Türkler’in1915 de 500 bin Ermeni’yi öldürdüğü iddiaları doğru değil. Kayıp, ya da öldurüldüğü iddia edilen kişiler, tehcire, yani sürgüne uğramamak için, Din değiştirip ya Müslüman olduğu, ya da Kürt Alevi kılığına girip asıl kimliklerini gizlediklerine işaret etmektedir.
Şu anda MHP Milletvekili olan Prof Dr. Sayın Yusuf Halaçoğlu’da Hrant Dink’in tespitlerini destekler mahiyette bilgiler vermiştir. Sayın Halaçoğlu Alevi kılığında ki sözde Kürtlerin aslında gizlenmiş Ermeniler olduğunu söylemektedir. Böyle bir beyanatından dolayı, Sayın Halaçoğlu’nu Türk Tarih Kurunu Başkanlığı’ndan almışlardı.
Hrant Dink, ayrıca şu bilgilere de yer vermektedir
Asıl kimliklerini gizleyen bu gibi Ermeniler, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli kurumlarında üst makamlarda görev yapmaktadırlar .Bu konudaki bilgi ve belgelerden, çıkan sonuçlardan, Ermenistan Makamlarının da rahatsız olduğu, işlerine gelmediği anlaşılmaktadır.Tam bu noktada, önemli makamlardaki gizli Ermenilerin kimliğini açıklayacağı sırada, Hrant Dink’in öldürülmüş olması düşündürücüdür.
Hrant Dink’i bu gizli Ermenilerin öldürttüğü görüşüne yer verenler de var .Basın-yayında bu yönde bilgiler de yer aldı.
Şimdi bazı devletlerde, devlet, ya da hükümet başkanlarını seçerken, etnik kimlik te dahil, adayları nekadar sıkı bir incelemeye tabi tutuldukları husunda bazı örnekler vermek istiyorum
Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa olmak üzere, bazı devletlerde özellikle Başbakan, ya da Cumhurbaşkanı konumundaki kişler, bu makamlara gelmeden önce, o makamla ilgili bilgi, tecrübe ,liyakat gibi hususları tespit edilmeye çalışılırken, etnik köken de dahil, bütün bilgiler ortaya dökülüyor.
¥ DEVAM EDECEK
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
TÜRKİYE'NİN ETNİK YAPISI - 5
| ||||||
Örneğin ABD Başkanı Obama’nın Müslüman olup, olmadığı çok tartışıldı. Ama o Hıristiyan olduğunu söyledi. Fransa eski Cumhurbaşkanı Nikolai Sarkozy’nin de, Macar asıllı Yahudi olduğu biliniyor.Bu gibi araştırmalardan kimse de alınıp, gocunmuyor.Bu noktada ben şu hususa özellikle vurgu yapmak istiyorum:
Eğer özellikle Devleti Yönetenlerin, etnik kimlikleri bilinirse, mahzurdan ziyade, fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Bu yöntem, Türkiye’de de uygulansa iyi olur
Eğer böyle bir yöntem uygulanmış olsa, hiçbir yönetici, Türkiye’nin aleyhine, ama kendi etnik kökenindeki bir devletin, ya da bir Topluluğun lehine davranışta bulunmaya cesaret edemez.
İmralı Adası’nda terörist başı Abdullah Öcalan ile ve BDP lilerle yapılan pazarlıklar, ve bu gibi faaliyetlerin son zamanlarda hızlandırılmış olması, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı, yasalara saygilı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile bir sorunu olmayan insanlarımızı yürekten yaralamaktadır.
Türkiye’nin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü korumak ve kollamakla yükümlü olan ve bu konuda namus ve şerefleri üzerine yemin etmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’nın bu konuda görevlerini yaptıklarını maalesef söyleyemeyeceğim
Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü korumak ve kollamakla sorumlu olan ve bu konuda namus ve şerefleri üzerine yemin etmiş olan bazı AKP yöneticilerinin, bazı Milletvekillerinin ve özellikle de BDP Yöneticileri ile, Milletvekillerinin meselelere yaklaşım tarzını,yasalarımıza aykırı beyanatları ile, eylemlerini anlamak, tasvip etmek te mümkün değil.
Ve bizler Ülkemizin selameti açısından, geleceğimiz açısından, yasalarımızca suç sayılan fillerin nasıl ve niçin işlendiğini ve perde arkasını tahlil etmek ve tedbir almak zorundayız.
¥ DEVAM EDECEK
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
TÜRKİYE'NİN ETNİK YAPISI - 6
|
Etiketler:
Ahmet Yalvaç,
Ahmet Yalvaç Enerji Uzmanı,
Ahmet Yalvaç Makina Yüksek Mühendisi,
Araştırmacı Ahmet Yalvaç,
Gazeteci -Yazar Ahmet Yalvaç,
Kaynak Uzmanı Ahmet Yalvaç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)