12 Şubat 2014 Çarşamba

DOĞAL GAZA VE ELEKTRİKE GELEN ZAMLARIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?-1

DOĞAL GAZA VE ELEKTRİKE GELEN ZAMLARIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?-1
                                                                                        Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
            Sevgili Anayurt Okurları, Doğal gaz, ve elektriğe gelen zamların ana sebebinin bütçe açığını kapatmak ve Hazineye gelir temin etmek olduğunu söyleyebiliriz. Bir de, birilerine haksız kazanç temin etmek için kılıf uydurmayı da ilave etmek lazım
           Doğal gazı daha çok ısıtma işlerinde, mutfak ta, ve elektrik üretiminde kullanıyoruz Elektrik üretimi, ve diğer maksatlı kullanımların oranını yarı yarıya diyebiliriz
            Doğal gazın en verimli kullanım alanı, ısıtma işleri, ve mutfakta kullanılmasıdır Elektrik üretiminde ise pahalı bir yöntemdir. Zira kullanılan doğal gazın toplam enerjisinin en fazla %40-42 kadarı elektrik enerjisine dönüştürülebilir Atık ısıdan da yararlanılması sonucunda toplam verim en fazla %55-60 a çıkabilir Bu husus teknik bir sorundur
            Doğal gazla elektrik üretimi pahalı bir yöntem olmasına rağmen, santralin 1-2 yılda kurulup üretime geçebilmesi, santralin maliyetinin diğer tiplere göre daha ucuz olması, işletme maliyetlerinin düşük olması gibi sebeplerden dolayı, doğal gazla elektrik üreten santrallerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
            Doğal gaz çıkaran ülkelerde bile, doğal gazın elektrik üretimindeki payı en fazla %8-10 kadardır.
            Yüksek birim fiyat, ve alım garantisi gibi imkanların bulunabilmesi, doğal gazla elektrik üreten santraller kurmak, özel kesim için önemli bir kazanç kapısı olmuştur.
            Yolsuzluk, ya da rüşvet gibi olaylar daha ziyade üretim lisansı alma aşamasında, santral kurmak isteyen kişi, ya da şirketin lehine daha iyi şartlarla bir anlaşma yapabilmeye yöneliktir.
            Doğal gazın kullanım alanının geniş olması, KDV oranının yüksek olması, maliye için önemli bir gelir kaynağıdır. Ama temel bir tüketim malzemesi olması nedeni ile, KDV oranının %18 olması da, yanlış bir uygulamadır.
            Önceleri belediyelerin elinde olan doğal gaz dağıtım hizmetlerinin, sonrasında özel kesime ihale ile devredilmesi, doğal gazın birim fiyatını yükseltmektedir. Yolsuzluklar da, ihalenin alıcı lehine avantajlar içermesi için yapılabilir. Nihayetinde bu işte avantadan para kazanan çok kesim vardır. Bu itibarla doğal gaz birim fiyatlarının aşağılara çekilmesi çok zor bir iştir. Ve uzun soluklu bir mücadele ister.
            Bazı konularda, ve hizmetin etkinleştirilmesinde, elektrik dağıtım hizmetlerinin, ve doğal gaz dağıtım hizmetlerinin özel kesime verilmesini savunanlar olsa bile, bize gelen elektrik ve doğal gaz faturaları ile daha fazla para ödediğimiz ortada
            Elektrik, ya da doğal gaz dağıtım hizmetlerini alan firma, ihalede koydu parayı fazlası ile faturalara yansıtacaktır. Bu itibarla, bu gibi özelleştirme çalışmalarını zam olarak algılamak daha doğru bir yaklaşımdır.
           Açma, kapama, okuma,muhtelif fon kesintileri, kayıp, kaçak…vs .gibi kalemlerle faturalar kabarmakta.Açma, kapama, sökme, takma, okuma gibi uyduruk kalemlerden ne kadarının bu hizmetleri yürütenlere, ne kadarının şirkete gittiğini de bilmiyoruz.
            Ama özelleştirme çalışmaları ile birilerine çeşitli vesilelerle milyarların aktarıldığını söyleyebiliriz.
            Bu gibi ihalelerde, işin İktidar yanlılarına verildiği, ya da bu gibi grupların kayırıldığı da sıkça dile getirilmektedir. Bu da işin önemli bir boyutudur.
            2011 Yılının sonlarına doğru, televizyonlarda bazı doğalgaz dağıtım şirketlerine belirlenen sınırlar içinde zam yapma yetkisinin verildiği haberi yer aldı. Peki bu husus, zam yapma, ya da adam kayırma değil se ne dir?
            2010 Yılı verilerine göre, doğal gazın elektrik üretimindeki payı %46.5. 2011 Yılı verileri elimizde henüz yok. Ama, bu oranı % 50 kabul edebiliriz. Buradan şu sonuca varmak istiyorum:
           Daha önceki yıllardaki uygulamalardan da gördük, ve anladık, ki doğal gazın elektrik üretimindeki payı sürekli artıyor, ve artmaya da devam edecek. doğal gaza zam geldiğine, ve de geleceğine göre, elektrik de, sürekli artacak demektir
            Elektrik üretiminde, doğal gazın payının artmasını, başka bir deyişle, kömürle çalışan termik santrallerin sorunlarının çözülmemesini, ya da kapasitelerinin düşürülmesini, doğal gaz tüketimini artırmaya yönelik senaryolar olarak kabul edebiliriz.
            Eğer, elektrik birim fiyatları ucuzlatılsa, doğal gazla, ya da petrol menşeli yakıtlarla yapılan bir
çok işleri elektrikle yapmak mümkün.
           Doğal gaza, ve elektriğe gelen zamların perde arkasında neler var başlığı altında; elektrik, ve doğal gazın niçin pahalı olduğunun nedenlerini de ortaya koymaya çalışacağız.
            Bilmeyenler için burada kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Ben enerji uzmanı bir Yüksek Mühendisim. Ve Türkiye nin enerji sorununu çözmeye talibim.
            Anayurt Gazetesinde yazmaya 3 / 10 / 2010 Tarihinden itibaren başladım. İlk makaleler, Türkiye nin Enerji Sorunu ve Çözüm Önerileri başlığını taşıyordu Bu başlık altında, hidrolik santraller; HES ler, termik santrallerden kaynaklanan sorumlar, ve çözüm önerileri, elektrik fiyat analizleri de dahil olmak üzere bir çok konuya değindim. Bir de gerek bu yazılarım da, gerekse Televizyon Programlarında, elektik birim fiyatlarıının % 50 ucuzlatılabileceğine işaret etmiştim. Aslında böylesine bir indirim oranını benden başka telaffuz eden birisine, bu güne kadar hiç rastlamadım. Bu itibarla bunun teknik hesapları da bana ait.
            Bunu söylerken de, Özel Kesimden alınan elektriğin ne birim fiyatında, ne de miktarında bir azaltma ön görmemiştim Devletin santrallerinde üretilen elektrik, Özel Kesimin ürettiği elektriğe nazaran 3, 86 kat daha pahalı olduğundan, sorunun çözümünü Kamu Payının artırılmasında görmüştüm
            Ben, Devlete elektrik satmak için kredi ile doğal gazlı santral kuran çok sayıda işadamı biliyorum Eğer, bu gibi firmalardan elektriğin birim fiyatında bir indirim yaparsanız, ya da miktarını düşürürseniz, o zaman firma iflasları yaşanabilirdi. Bu bakımdan kimse ürkmesin diye, ilk başta böyle bir öneri de bulunmadım. Ve sorunun düzeltilmesinde sadece Kamu santrallerinin katkısını sürece dahil ettim. Tabiî ki, eğer doğal gazı ucuzlatmak imkanı olursa, elektrikte toplam ucuzlama %70-80 olabilir Böle bir durumda bütün ekonomik veriler sihirli değnek gibi çok hızlı bir şekilde iyiye doğru gider.
            İşte ben bu yazında, doğal gazın niye öyle çok pahalı olduğunu, ve nasıl ucuzlatılabileceğini de ortaya koymaya çalışacağım
            Kimse, Doların değeri yükseliyor da , onun için doğal gaz faturaları kabarık geliyor demesin.!
           TÜRKİYE DE DOĞAL GAZ NEDEN PAHALI?
            İran ile de bağlantımız var ama, biz doğal gaz ihtiyacımızın büyük bir kısmını Rusya dan karşılıyoruz. Önceleri, Bulgaristan dan ayrılan bir hatla, Rus doğal gazı Türkiye ye giriş yapıyordu, sonradan Karadeniz in altından döşenen bir hattan da gaz girişi başladı.
            Rus doğal gazı,Bulgaristan dan sonra bir hatla, diğer Avrupa ülkelerine uzanıyor. Biz doğal gazı pahalıya mı, ucuza mı alıyoruz sorusunu cevaplayabilmek için, bizimle aynı hattan beslenen, ama Rusya ya bizden daha uzakta olan ülkelerdeki gaz fiyatları ile bir mukayese etmek istiyorum
            2500-3000 Kilometre fazladan doğal gaz boru hattı döşemek, ve doğal gazı bu mesafeye istenilen basınçta ulaştırabilmek öyle kolay bir iş değil. Belli noktalara istasyonlar kurmak, personel istihdam etmek zorundasınız. Bunlar ilave büyük masraflar Demek istediğim husus şudur:
            Eğer, İspanya bizden doğal gazı daha ucuza alıyorsa, biz çok pahalıya alıyoruz demektir. Fransa, Lüksenburg,  İsvicre,Yunanistan bizden daha ucuza gaz alıyorsa, biz çok pahalıya alıyoruz demektir.
           Eğer, aynı hattan beslenen başka bir Avrupa ülkesi, bizimle aynı fiyattan alıyorsa, ya da 1-2 Cent gibi az bir farkla bizden fazlaya alıyor sa,biz onlardan daha pahalıya alıyoruz demektir.
           Eğer,bizdeki ilave vergi, ve fonlar, ya da masraflar fazla da ondan pahalı gibi bahaneler hiç kabul edilemez Kim yetkili ise, bunu Halkınıza birilerinin anlatması lazım…!
            Mukayese yapmak, bir fikir sahibi olmak açısından, Dünya Enerji Konseyinin hazırladığı listeden bazı ülkelerde evlerde kullanılan doğal gaz fiyatlarından örnekler sunmak istiyorum.
            2O08 Yılının son çeyreğinde İspanya da 13.8 Cent, Fransa da 15 Cent,İsviçre de 9.9 Cent.Macaristan da 16.7 Cent, Yunanistan da 8.3 Cent.Türkiye de 15.3 Cent
            Bu saydığım ülkelerde endüstriye verilen doğal gaz, evlere verilenden daha ucuz. Türkiye de ise endüstriye verilen doğal gaz, evlere verilenden daha pahalı.18.6 Cent.
            Endüstriye verilen doğal gazın daha pahalı olması, elektriğin niçin pahalı olduğunun nedenlerinden biri
            Bazıları, doğal gazın pahalı olmasını, eski başbakanlardan Sayın Mesut YILMAZ a bağlıyor ise de, ben bu mazereti doğru bulmuyorum. Diyelim ki, bu iddia doğru.
Önerim şu:
           Bunu açıklamaya kim yetkili ise, densin ki bu sorunların müsebbibi Sayın Mesut YILMAZ dır. Eğer durum bu ise, Sayın Mesut YILMAZ hakkında dava açılsın ve gereği yapılsın.
            Bir araştırmanın sonucunu da sizlerle paylaşmak istiyorum Doğal gaz fiyatları, Portekiz de, İngiltere de, Japonya da çok ucuz. Bana söyledikleri husus şu:
           Amerika Birleşik Devletleri önceden büyük bir doğal gaz alıcısı idi. Geliştirdiği yeni tekniklerle, işletilmesi çok zor olan yataklardan doğal gaz çıkarmaya başladı, ve bu itibarla, alıcı konumundan çıkıp, üretici konumuna geçti
           Bu sebepten, başta Kuveyt, Katar gibi körfez ülkelerinin elinde bol miktarda sıvılaştırılmış gaz bulunduğu, ayrıca sıvılaştırılmış doğal gaz da da ucuzlama olduğu belirtilmektedir. Dolayısı ile de Yetkililere, ve siyasilere önerim şudur:
           Mazeret beyan etmek, laf üretmek yerine alternatif kaynaklara da yönelinirse, daha ucuza gaz temin etmek imkânı da ortaya çıkabilir. (Anayurt Gazetesi 9 Ocak 2012 Pazartesi)
            ***
DOĞAL GAZA VE ELEKTRİĞE GELEN ZAMLARIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?- 4
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
BOTAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ALACAKLARINI TAHSİL EDEBİLİYOR MU?
            Sevgili Anayurt Okurları, BOTAŞ, boru hatları ile petrol ve gaz taşınması işini sevk
ve idare eden, anlaşmaları yapan, ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı bir Genel Müdürlüktür.
        Kullandığımız doğal gazın ilk fiyatını belirleyen kuruluş da BOTAŞ tır BOTAŞ doğal gaza zam yaptığı zaman, belediyeler, ya da doğal gaz dağıtım şirketleri, kendilerine tanınan oranlarda ilave yaparak, tüketici birim fiyatları ortaya çıkmaktadır.
        Biz vatandaşlar; yani tüketiciler, kullandığımız doğal gazı belediyelerden, ya da doğal gaz dağıtım şirketlerinden temin ediyoruz, parasını da onlara peşin ödüyoruz.
        Doğal gaza ne zaman zam gelse, deniyor ki, zam mı BOTAŞ yaptı B u doğru da, soru eksik:
        BOTAŞ tan gazı doğrudan alan kuruluşlar; belediyeler, dağıtım şirketleri, Kamu Kuruluşları, ve özel kesime ait elektrik santralleri..vs
        Şimdi, soru şu: BOTAŞ Genel Müdürlüğü, sattığı doğal gazın parasını sıraladığım bu resmi ya da özel kuruluşlardan tahsil edebiliyor mu? Eğer, tahsilat da bir sorun varsa, ya da tahsilat yapamıyorsa, BOTAŞ doğal gaza elbet te zam yapacaktır. Döviz kurlarındaki artışı, ya da gazın temin edildiği ülkede ki artışı bunun dışında tutuyoruz.
                                                       BOTAŞ IN ALACAKLARI
          16 Kasım 2007 İtibarı ile BOTAŞ ın alacakları. Kaynak: Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu raporu
          EÜAŞ- HEAŞ...........10.864,8 Milyon YTL
          EGO........................    676,9 Milyon YTL
          YİD Santralleri..........     417,4 Milyon YTL
           İGDAŞ.........................119,7 Milyon YTL
           İZGAZ............................73,6 Milyon YTL.
          TÜGSAŞ.......................22,3 Milyon YTL
           Diğer............................99,9 Milyon YTL
          ----------------------------------------------------------
           Toplam..........................12,3 Milyar Yeni Lira ( YTL)
           O tarihte 1 Amerikan Doları nın değeri, 1,2 YTL gibi idi. Buna göre o tarihte BOTAŞ ın tahsil edemediği alacağı, 14,76 ABD Doları
            Bu raporda deniliyor ki, BOTAŞ alacaklarını tahsil edemediği için, çalışanlarının maaşını bile bankalardan aldığı kredilerle ödüyor.
            Yatırım ihtiyaçlarını, ya da Rusya ya, İran a olan doğal gaz borçlarını da yabancı bankalardan aldığı kredilerle karşılıyor.
            Borcunu ödemeyenin gazını kesemediği için de, BOTAŞ ın borcu sürekli artmakta.
            Bu itibarla, tahsil edilemeyen alacaklar zamana yayılarak karşımıza zam olarak çıkmaktadır..
            Şimdi soru şu:,
           1- BOTAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ACEBA ALACAKLARINI TAHSİL ETTİ Mİ?
            Bu sorunun cevabını kim yetkili ise, televizyonlara çıksın söylesin.
            Vatandaşın ödediği doğal gaz paralarını, bazı belediyelerin,  Kurum, ya da kişilerin abur-cubur işlerde kullanmasına, ya da finansman ihtiyaçlarını karşılamada kullanmalarına hiçbir kimsenin hakkı yoktur.
          2-Doğal gaz dağıtım şirketleri, peşin olarak sattıkları doğal gazın paralarını zamanında BOTAŞ a transfer ediyorlar mı, ediyorlarsa ne kadar zaman sonra transfer ediyorlar?
          3-Elektrik dağıtım şirketleri, topladıkları elektrik paralarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ilgili birimlerine zamanında transfer ediyorlar mı, etmiyorlarsa bunun cezai bir müeyyidesi var mı?
         3-Doğal gaz, ve elektrik paralarını tahsil eden banka, ve PTT şubeleri topladıkları paraları zamanında transfer ediyorlar mı etmiyorlarsa bunun ne gibi bir cezai işlemi var?
          Bu gibi aracı kuruluşlarda kaybolan, ya da zarar hanesine kaydedilen para var mı? Varsa, bu gibi bilgilerin de Halkımızla paylaşılmasını istiyorum
          Bu sorulara cevap verilebilirse, yukarda adı geçen kuruluşlardan EÜAŞ-HEAŞ,Yap İşlet Devret Santralleri YİD lerin, BOTAŞ a olan doğal gaz borclarını niye ödeyemediklerinin ipuçlarını da bulmuş oluruz.
         Öyle anlaşılıyor ki, Enerji  ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı olan Devletin Elektrik Üretim Şirketi EÜAŞ, sattığı elektriğin parasını tahsil edemediği için, BOTAŞ a olan doğal gaz borcunu ödeyemiyor.Özel kesime ait YİD santralleri Devletin alım garantinde olan ürettiği elektriğin parasını tahsil edemeyince, BOTAŞ a olan doğal gaz borcunu ödeyemiyor..vs .Bir birine bağlı ilişkiler yumağı.
 YA AL YA DA ÖDE ANLAŞMALARINDAN DOLAYI KİMLERE FAZLADAN NE KADAR PARA ÖDEDİK?
          Tekrar söylüyorum; yanlış anlaşma yaptı gerekçesi ile kimse topu Sayın Mesut YILMAZ a atmasın .Eğer, Türkiye yi zarara sokan bir anlaşma yapıldı ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner YILDIZ  televizyonlara çıksın, ve bunu Halkımıza anlatsın.
          AKP, 9,5 Yıldır İktidarda. Peki, bu süre içinde, AKP hiç doğal gaz anlaşması yapmadı mı? Bu itibarla, Sayın Bakan, kendilerinin yaptığı anlaşmaların içeriğini de televizyonlarda Halka anlatmalı.
         Şimdi, Sayın Bakana sorum şu:
-          Kullanmadığımız halde, bu güne kadar ödediğimiz doğal gazın parasal değeri ne kadar? Ya da, aldığımız halde kullanamadığımız için, yakmak zorunda kaldığımız doğal gazın miktarı, ve parasal değeri ne kadar?
-          Taahhütte bulunduğumuz doğal gazı alamayışımızın nedenlerinden biri, gerekli alt yapıları zamanında tamamlayamadığımız gibi nedenler de olabilir mi? Eğer varsa, bu kimin kusuru?
                                              TÜRKİYE DE ELEKTRİK NİÇİN PAHALI?
         1-Doğal gazın elektrik üretimindeki payının yüksek olması, ve bu oranın her geçen gün artması Şimdi 2012 Yılının başındayız, muhtemelen bu oran % 50 yi geçmiştir.
          Doğal gazın elektrik üretiminde pahalı bir yöntem olduğunu, doğal gaz üreten ülkeler de bile bu oranın % 8-10 civarında olduğunu bundan önceki yazı da vurguladık.
         2-Yanlış doğal gaz anlaşmaları nedeni ile, zaten pahalı aldığımız doğal gazdan dolayı, elektrik üretim maliyetleri yüksek.
          3-Çeşitli vergi ve fon kesintilerini, ve %18 KDV yi de, üretim maliyetlerine ilave ettiğimiz de birim elektriğin kullanım bedeli daha da yükselmekte.
          Vergi, v e fon kesintilerinin oranları ile, elektrik birim fiyatlarının hesabı,2010 yılının son birkaç ayında yazdığım makalelerde detayları ile var. İsteyenler internetten indirerek bu makalelerden yararlanabilirler.
          4-Başlangıçta yapılan doğal gaz anlaşmalarında, alımı taahhüt edilen yıllık gaz miktarı yüksek tutulduğundan, ki buna ihtiyaçtan fazla da diyebiliriz, doğal gaza sarf yeri bulmak maksadıyla, kömür santralleri, ve bu santrallerdeki elektrik üretimi ya ihmal edilmiş, ya da düşürülmüş, buna karşılık, doğal gazla elektrik üretimi özendirilerek, bu günlere gelinmiştir.
         Termik santrallerdeki sorunların çözümü, ve üretimin artırılması hususunda yıllarca mücadele ettim. Faydası olur, gereği yapılır düşüncesi ile, silsile yolu ile Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumuna kadar, ilgili her makama resmen müracaat ettim raporlar sundum, hiçbir netice alamadım .Ünlü siyasilere anlattım,yine soruna sahip çıkan, bana destek olan olmadı.
         Televizyonlarda anlattım ,Kamunun elindeki 14 adet termik santralin bakım onarım,ve işletme sorunlarını 6 ay gibi kısa bir sürede önemli ölçüde halledebileceğimi,  elektrik birim fiyatlarını % 50 ucuzlatabileceğimizi söyledim Birileri ilgilenip de,şu işi yap diyen olmadı Ve bu yüzden biz, elektriği olması gerekenden daha pahalıya kullanıyoruz.
          Bu söylediğim hususların detaylarını, ve ilgili Makamlara verdiğim raporların tarih ve numarasını daha önce yayınlanmış makalelerden de, isteyenler öğrenebilirler.
           Eğer televizyon kanalları bana ekranlarını açarlarsa, gerek burada yazdıklarım, gerekse daha önceleri yazdığım, söylediğim hususlarda bilgi, ve tecrübemi Halkımızla paylaşmaya hazırım.
           Yaşadığım, karşılaştığım zorlukları, sorunların nerede, ve nasıl tıkandığının ipuçlarını vermek açısından anlattım.
           5-Başkalarının Devlet işletmeleri hantaldır ifadelerine rağmen, ben Kamunun santrallerinde üretilen elektriğin, özel kesim santrallerinde üretilen enerjiye rağmen 3,86 kat daha ucuz olduğu nu söylüyorum.
                                         SORUNLAR NEREDEN KAYNAKLANIYOR?
           Biz, sorunlarımızı çözebilecek bilgi, ve kapasitedeki yetişmiş insanlarımıza sahip çıkmıyoruz.
            Sorunlarımızı kendi imkanlarımızla çözmeye çalışmak yerine, İMF, Dünya Bankası, Avrupa Birliği…vs gibi yabancı kuruluşların ağzından ne çıkacağına bakıyoruz.Onların bize yazdığı reçeteleri uyguluyoruz.
           Biz yabancı hayranlığından kurtulmadığımız sürece, değil çağ atlamak, hiçbir sorunumuzu çözemeyiz, olsa olsa, ancak kendimizi kandırırız.!
Saygılarımla, (Anayurt Gazetesi 16 Ocak 2012 Pazartesi)
            ***
DOĞAL GAZA VE ELEKTRİĞE GELEN ZAMLARIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?
Mak. Yük. Müh .Ahmet YALVAÇ
           YUNANİSTAN IN TÜRKİYE YE DOĞAL GAZDAN DOLAYI NE KADAR BORCU VAR?
            Sevgili Anayurt Okurları, çoğumuz Yunanistan a doğal gaz sattığımızı bilmez. Bu itibarla, iflası nedeniyle, Yunanistan ın borclarını ödeyemez durumda olması da, yine çoğumuzu ilgilendirmez
          Evet Türkiye, Yunanistan a doğal gaz satmış, Yunanistan ın borçlarını ödeyemez durumda olması nedeniyle de,alacağını tahsil edemiyormuş..Alacak miktarının 580 Milyon Dolar olduğu söyleniyor.Muhtemelen alacak miktarı, bu meblağdan da fazla olablir. Resmi Makamlar, bilgi vermekten imtina ediyorlar .Bu rakamı da, güvenilir bir Kaynaktan aldım. Şimdi, Yetkililere sorum şu:
          1-Doğal gaz satışından dolayı,Türkiye nin Yunanistan dan ne kadar alacağı var?
          2-Bu alacağı, bu güne kadar tahsil edebildiniz mi?
          3-Tahsil edemedinizse, ne kadar zamandan beri tahsil edemiyorsunuz?
          4-Alacağı tahsil için, uıuslıararası ne gibi girişimlerde bulundunuz?
          5-Tahsilat yapamadınızsa, doğal gazı temin ettiğiniz ülkeye, kendi borcunuzu nasıl ödediniz, ya da nasıl ödeyeceksiniz?
          6- Yunanistan ın borçlarının bir kısmını, Avrupa Birliğinin silme kararı aldığını biliyoruz. Acaba, bu borç silme operasyonunda, Türkiye de bir katkıda bulundu mu?
          7-Yok sa, tahsil edilemeyen bu alacağı, doğal gaza zam yapmak suretiyle, Türk Halkına mı ödetmek istiyorsunuz?
  RUSYA, YA DA İRAN, TÜRKİYE YE DOĞAL GAZ SEVKİYATINI KISITLAYA BİLİR, YA DA DURDURABİLİR Mİ?
          Daha önceki yıllarda gördük, ve anladık ki, Rusya, özellikle de İran,sudan bahanelerle istediği an, doğal gaz sevkiyatında bir kısıtlama yapabilmekte, ya da sevkiyatı durdurabilmektedir.Bu itibarla, tedarikçi Ülkelerin, doğal gaz sevkiyatını, canlarının istediği an durduramayacakları karar altına alınmamış, ya da caydırıcı cezai müeyyideler konmamış!
          4-5 Gün önce televizyonlarda, BOTAŞ ın doğal gaz temininde bir sıkıntı yaşanabileceği yönünde bir açıklamasını duyduk. Doğal gazla elektrik üreten firmalara da deniliyor ki,her ihtimale karşı hazırlıklı olun, ve alternatif yakıtlara yönelin.Burada, kesin olarak bir şey söylenmese de, yakında doğal gaz temininde bir sorun yaşanabileceği vurgulanmak isteniyor.
          Daha önceki yıllarda, doğal gaz sevkiyatında bir kısıtlama yapılması, ya da durdurulmasından şunu anlıyoruz:
           Rusya, ya da İran, Türk Hükümetlerinin uyguladıkları dış politikaları, kendi ulusal çıkarlarına aykırı gördüklerinde, doğal gazı bir silah olarak kullanmaktadırlar. İşin aslı budur.
           Malatya- Kürecik te, Amerikan Radarının kurulmasını, Türkiye nin  Suriye yi tehdit etmesini; bu hususta Amerika Birleşik Devletlerinin yanıda yer almasını, kendi ulusal çıkarları için bir tehdit olarak gördüklerinden, Rusya, ve İran ın doğal gazı yine silah olarak kullanmak istedikleri anlaşılmaktadır.
           Bu itibarla bizi idare eden Siyasilere önerim şudur:
           Komşularımızın da, hak ve menfaatlarını korumak yerine, Okyanus ötesindeki bir Devlete yaranmaya çalışmak,Türkiye nin de hak, ve menfaatlarına aykırı bir davranıştır.
                                                           ELEKTRİK FATURALARI
            Elektrik faturalarının niçin kabarık geldiğini anlamak açısından, Ankara da bir meskene gelen elektrik faturasının hangi kalemlerden meydana geldiğini göstermek, ve bu kalemler hakkında bazı açıklayıcı bilgiler sunmak istiyorum. Ayrıca kesintilerden yararlanarak, hangi kalemde yüzde kaç oranında ilave yapıldığını da hesapla göstereceğim.
           Verilen bu bilgiler sayesinde, sizlerde şimdi, ve ilerde gelecek elektrik faturaları hakkında bir şeyler söyleyebilecek, yorum yapabileceksiniz.
           Bu faturada, sadece adres, abone numarası, ve kullanıcının adı verilmemiştir.
            Örnek bir fatura bilgileri:
           Yer: Ankara, Müşteri Grubu: Dağıtım Sistemi Kullanıcısı, Mesken,Tek Terim,Çok Zaman
           Tarih: 16 / 1 / 2012, İlk Okuma:20 / 12 / 2011,Tebliğ Tarihi: 16 / 1 / 2012
            Kullanılan elektrik: 06-17 saatleri arası 114 Kwh,17-22 saatleri arası, 84 Kwh, 22-06  saatleri arası,86 Kwh
          Toplam Tüketim: 114+84+86=284 Kwh. Birim Fiyat: 06-17 Saatleri Arası, 0, 14894737 TL / Kwh, 17-22 Saatleri Arası, 0,26964286 TL / Kwh; 22-06 Saatleri Arası, 0,06186047 TL / Kwh. Bu saatler arasında sarfedilen elektriğin tutarları, sırasıyla: 16,98 TL,22,65 TL, 5,32 TL
          KESİNTİLER:
          K.. K. BEDELİ ( Kayıp- Kaçak Bedeli ):………….284Kwhx0,02630282 TL / Kwh=7,47 TL, Oran; 7.47 / (16.98+22.65+5.42)= 16.62%. Demek ki, Kayıp-Kaçak oranı, yüzde 16,62 alınmış Görüldüğü üzere, bu rakamı hesapla bulduk.
          DAĞITIM BEDELİ :………..0, 03693662 TL / kwhx284 Kwh=10.49 TL: Oran; 10.49 /45.05=23.285 Demek ki dağım işinde şirketin kar oranı, yüzde 23.285 imiş.;
           PER.  SAT. HİZ.. BED.( Personel Satış Hizmetleri Bedeli ):… 0.00376761 TL / Kwhx284 Kwh = 1.07 TL.
            PSH .SAY .OKU. B ( Personel Sayaç Hizmetleri Sayaç Okuma Bedeli)=…………0.410 TL
             İLET. SİST. KUL. BED.:…………0,00792254 TL / Kwh x284 Kwh= 2,25 T. Oran; 2,25 / 45.05=4.9945%
          ENERJİ FONU:…….0.52 TL. Oran:…….0.52 / 45.05= 1.15 %
           TRT. PAYI…………..1.05 TL. Oran; 1.05 / 45.05 = 2.33 %
           ELEKTRİK TÜK. VER.( Elektrik Tüketim Vergisi )………2.62 TL. Oran; 2,62 / 45.05 =5.8 %
           Bu vergiye aslında özel tüketim vergisi demek lazım; ÖTV
           GECİKME ZAMMI………5TL. Oran; 5 / 45.05 = 11.09 %
            KESME. BAĞ. BED. ( Kesme Bağlama Bedeli )……..15.30 TL.
            KDV…….16.40 TL
             Toplam Fatura Bedeli………..107.50 TL.
            DEĞERLENDİRMELER:
         1-Bu meskende akıllı saat kullanılmaktadır. Bundan dolayı; tek terim, çok zaman ifadesi kullanılmıştır. Eski tip saatlerde, gece gündüz ayrımı yoktur. Bu tip saatlere onun için tek zamanlı diyoruz
          2- Personel satış hizmetleri için zaten bir pay konmuş. Bu itibarla, sayaç okuma bedeli olarak ayrıca bir payın konması, bence yanlış bir uygulama, haksız bir kazanç.
           3- KDV oranı %18 çok fazla. Zira, elektrik temel bir tüketim malzemesidir.
            4-Yüksek orandaki KDV ye bir de, % 5.8 ÖTV ilve edilmesi külliyen yanlış. Zira, özel tüketim vergisi ÖTV, lüks tüketim malzemelerinde kullanılmaktadır.
             5-Yukarıdaki kalemleri hesaplarken, yüzde oranları, bazı kalemlerde kanunda belirtilenden fazla çıkıyor. Fazlalıklar, Devlete mi gidiyor, yoksa Şirketin kasasına mı giriyor?
            Örneğin TRT payı % 2, hesap ta çıkan % 2.33. Enerji Fonu kesintisi %1,burada % 1.15…..vs gibi
                           SAYIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANINA BİR KAÇ SORU
             Elektrik borcu, belirlenen süre içerisinde ödenmediği takdirde, şirket görevlisi gelip elektriği hemen kesiveriyor. Nihayetinde borç, faizi ile beraber ödendikten sonra, kapama-açma bedeli de ödendikten sonra, elektrik görevlilerce ancak o zaman açılıyor. Şimdi soru şu:
1-       Acaba, şirketler topladıkları elektrik, ya da doğal gaz paralarını gününde yatırmadıkları zaman bir faiz ödüyorlar mı? Paraları ellerinde ne kadar zaman tutabiliyorlar?
2-       Enerji Bakanlığının müfettişleri bunun gibi faturaları kontrol ediyorlar mı?
3-       Doğal gaz, ve elektrik dağıtım hizmetlerini özelleştirirken, elemanlarınız, ve siz, elbette gerekli incelemeleri yapmışsınızdır. Bu dağıtım şirketlerinin faaliyetleri de, muhtemelen ilgili birimlerin kontrolünden da geçmiş olabilir, çok başarılı da bulunmuş olabilir. Ama ben aynı kanaatte değilim, şüphelerim var .İlgili makamların basın sözcüleri bile,soruya doğru cevap vermek yerine, bir şeyleri gizlemeye çalışıyor, ve topu başkasına atıyor Şimdi soru şu:
Mademki İleri demokrasiye geçtik; bunun nimetlerinden de yararlanalım! Diyeceğim şudur:
Acaba Sayın Bakan, televizyona çıkıp ta, dağıtım ihalelerini alan şirketlerin sözleşme maddeleri hakkında detaylı bilgi verebilir mi?, soruları cevaplayabilir mi?, yada uzman konuklarla televizyonda tartışabilir mi?
                                 İL BAZINDA BAZI KAYIP- KAÇAK ORANLARI
Kayıp-Kaçak oranlarının nerelerde yoğun olduğunu, ve boyutunu ortaya koyması açısından, bazı illerdeki kayıp-kaçak oranlarını özellikle vermek istiyorum. Buradaki maksadım; birilerinin  kaçak kullandığı elektriğin bedelini başkalarına ödetmenin doğru olmadığını vurgulamak, Yetkililerin buna daha başka bir çözüm bulmalarını önermek
         Burada vereceğim sayısal değerler 2006 Yılına aittir. Ama, Doğu, ve Güney Doğudaki kayıp-kaçak oranının şimdiki durumu, muhtemelen 2006 yılındakinden daha fazladır.
          Van da, % 71. Hakkari de, % 65,6. Diyarbakır da,% 55,6. Erzurum, % 21,8. Ordu, 9.7. Ankara,% 9.7. Adana, %9.5. Denizli,%4.2. İstanbul Anadolu Yakası, % 10,2
           Kayıp- Kaçak oranlarının en fazla olduğu bölge; Güney Doğu Anadolu Bölgesi.
        Teknik kayıplar, % 4-5 kadar. Gerisi kaçak kullanma dır.
(Anayurt Gazetesi 23 Ocak 2012 Pazartesi
            ***
DOĞAL GAZA VE ELEKTRİĞE GELEN ZAMLARIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?-10
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
KAYIP KAÇAK ORANI NEDİR?
          Sevgili ANAYURT Okurları, Kayıp-Kaçak Oranı, kayıp, ve kaçak oranlarının toplamından meydan gelmektedir .Kayıp oranı teknik bir terimdir. İletim hatlarında, ve trafolarda, malzemenin öz direnci nedeniyle, elektriğin ısıya dönüşerek çevreye atılan kısmına kayıp diyoruz. Elektriğin sayaçtan geçirilmeden kullanılan kısmına ise, kaçak diyoruz .Kaçağın bir adı da elektrik hırsızlığıdır.
           Isınma amacıyla kullanılan elektrik sobalarında, çevreye yayılan ısıya kayıp enerji diyemiyoruz. Ama örneğin, yüksek gerilim hatlarında, elektriğin bir yerden başka bir yere nakledilmesi esnasında, malzemenin kendi iç direnci dolayısıyla, elektrik enerjisinin bir kısmının ısıya dönüşerek çevreye atılmasını, ziyan olmasını ise, kayıp olarak nitelendiriyoruz. Bu itibarla, bu iki durumu birbiri ile karıştırmamak lazım.
          Teknik kayıp oranını, % 4-5 olarak kabul edebiliriz 2010 Yılı için teknik kayıp oranı, % 2,9945 bulundu. Bunu, % 3 olarak kabul edebiliriz..Kaçak oranının ise, % 10-12  olduğunu biliyoruz. Alınacak önlemlerle, kaçak elektrik kullanımını azaltmak, ya da sıfıra doğru yaklaştırmak mümkün.
          Eğer,bir yerde kaçak elektrik kullanılıyorsa, bunu teknik imkanlarla tespit etmenin imkanı var.Ama, Siyasi Otorite kaçak elektrik kullanımına göz yumarsa, sorun çözülmez.
          Kaçak elektrik kullanımında bölgeler arasında büyük farklılıklar var. En fazla kaçak elektrik kullanımının olduğu bölge; Güney Doğu Bölgesidir. Örnek olması bakımından, her bölgeden kaçak elektrik kullanma oranına bazı illerden sayısal örnekler vermek istiyorum.
         Aşağıda vereceğim değerler 2006 Yılına aittir. Terör, ve işsizlik oranı şimdi daha fazla olduğundan, Güney Doğu da, kaçak elektrik kullanım oranının şimdi daha da yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
         Başkalarının kaçak kullandığı elektriğin parası, borcunu ödeyen Vatandaşların elektrik faturalarına ilave edilerek tahsil ediliyor. Ama, böyle bir uygulama yanlış. Bizi idare edenler, bu soruna başka bir çözüm yolu bulmalıdır.
                             İL BAZINDA KAYIP- KAÇAK ELEKTRİK ORANINA BAZI ÖRNEKLER.
         Van……% 71                     IAğrı………% 52.4            Mersin…….% 15.1          Sakarya…….% 12.7
        Hakkari…% 65.6                 Muş……….% 52.3           Gümüşhane..% 14.8         Artvin………..% 12.5
        Mardin…..% 61                   Iğdır………...% 35.5          Kilis………….% 14.1       İstanbul Avrupa
        Şırnak…….% 58.7              Bingöl………%35.4            Trabzon……..% 13.9      Yakası……….% 12.3
        Şanlıurfa….% 58.7              Kars………..% 27.4           Sinop………..% 13.9       Tokat…………% 12
        Diyarbakır…..% 55.5           Erzurum…..%21.8              Tunceli………% 12.9      Zonguldak…  %11.8
         Diğer Yerleşim Yerlerindeki Kayıp-Kaçak Oranları azalarak devam ediyor. Türkiye de en az kayıp –kaçak oranının olduğu İl; % 4,2 ile, Denizli olduğu anlaşılmaktadır.
          Eğer biz, % 3 teknik kaybı, yukarıdaki kayıp- kaçak oranından çıkarırsak, o ilde kullanılan kaçak elektrik oranını bulmuş oluruz.
           Örneğin, Denizli için kaçak elektrik kullanma oranı; % 4.2- % 3= % 1.2, Van için; %71-% 3=% 68
            BAZI OECD ÜLKELERİNDE SANAYİDE VE MESKENDE ELEKTRİK BİRİM FİYATLARI( 2007 )
                                          Sanayide                                                                Meskende
             ABD……………….0.067 ABD Doları …………………………………  0.111 ABD Doları                                                 
             Avusturya………...0.133…………………………………………………-0.215
             Çek Cumhuriyeti….0.113……………………………………………….. 0.144
              Fransa……………..0.056……………………………………………… ..0.159
              İsviçre……………  0.084……………………………………………… ..0.136                                                                 …           Macaristanj  ……   0.134…………………………………                    .0.193
              Türkiye………………0.111……………………………………………… .0.195
               Bu değerler TEDAŞ ın 2007 Faaliyet raporundan alınmıştır. Bu tablo ya göre konutlarda elektriği Avusturya dan  sonra en pahalı kullanan ülkeyiz. Endüstri de ise,Avusturya,Çek Cumhuriyeti, ve Macaristan dan daha ucuza kullanıyoruz.
          Ama  bu tablodan kendimize bir pay çıkarmayalım.Zira, elektriğin bizde neden pahalı olduğunu detayları ile üzah ettim, nasıl ucuzlatılacağını da anlattım.Bir kere doğal gaza bağımlılık fazla…..
                                            ÜRETİMİN KAYNAKLARA GÖRE DAĞILIMI
         2010 yılında üretilen 211 milyar 207 milyon 700 bin Kwh elektrik enerjisinin kaynaklara göre dağımı şöyle:
           %73.8 Termik,%24.5 hidrolik, %1.4 rüzgar, % 0.3 jeotermal
             Eğer biz, üretimin hangi kaynaklardan karşılandığını bilirsek, elektriği pahalı mı, yoksa ucuz mu kullandığımız hakkında  daha kolay yorum yapabiliriz.Aşağıdaki tabloda bu konuyu biraz daha açacağız.
             Bazılarınız diyebilir ki, biz şimdi 2012 yılındayız, ve hala 2010 Yılının rakamları üzerinde konuşuyoruz. Bunun nedeni şu:
              2011 Yılının verileri ve değerlendirme raporları 2012 Yılının Haziran, ya da Temmuzunda yayınlanır. Ve şimdi biz, henüz 2012 Yılının başındayız. Bu itibarla elimizdeki en yeni bilgi 2010 verileridir. Ortalama % 7 artış ön görürsek, 2011 değerleri için de rahatlıkla bir şeyler söyleyebiliriz.
                                  ÜRETİMİM BİRİNCİL KAYNAKLARA GÖRE DAĞILIMI
           Fuel-oil……..2 milyar 143 milyon 800 bin Kwh……          Türkiye üretimine katkısı….. % 1
           Motorin         4 Milyon 200 bin Kwh…………………         .Türkiye üretimine katkısı……% 0.0
           Taşkömürü…3 milyar 588 milyon 300 bin Kwh…….        .Türkiye üretımıne katkısı……% 1.7
            İthal kömür…14 milyar 531 milyon 700 bin Kwh……       Türkiye üretimine katkısı……% 6.9
           Asfaltit           984 milyon 300 bin Kwh………………..      Türkiye üretimine katkısı……% 0.5
            Linyit………….35 milyar  942 milyon 100 bin Kwh……   Türkiye üretimine katkısı       % 17
           Doğal  gaz……98 milyar 143 milyon 700 bin Kwh.          Türkiye üretimine katkısı…….% 46.5
            Nafta…………..31 milyon 900 bin Kwh………………     ..Türkiye üretimine katkısı…….% 0.0
            LPG……………O.O Kwh………………………………     ..Türkiye ürewtimine katkısı… % 0.0
            Yenilenebilirc+Atık+Diğerleri  457 milyon 500 bin Kwh     Tğrkiye üretimine katkısı…  .% 0.2
  TERMİK TOPLAM…….155 milyar 827 milyon.600 bin Kwh….   Türkiye üretimine katkısı… .% 73.8
   RÜZGAR TOPLM……..2 milyar 916 milyon 400 bin Kwh……   Türkiye üretimine katkısı…… %1.4
   JEOTERMAL TOPLAM..668 milyon 200 bin Kwh……………    Türkiye üretimine katkısı…… % 0.3
              Barajlı HES…….44 milyar 468 milyon 400 bin Kwh…… Türkiye üretimine katkısı…….% 21.1
              Doğal göl ve akar su..7 milyar 327 milyon Kwh………… Türkiye üretimine katkısı…….% 3.5
    HİDROLİK TOPLAM…..51 milyar 795 milyon 500 bin Kwh……Türkiye üretimine katkısı…….% 24.5
    Türkiye Üretimi Toplamı…211 milyar 207 milyon 700 bin Kwh.Türkiye üretimine katkısı…….% 99.5
     DIŞ ALIM………………..1 milyar 143 milyon 800 bin Kwh.       Türkiye tüketimine katkısı       % 0.5
    TOPLAM TÜKETİME SUNULAN…212 milyar 351 milyon 600 Kwh..Türkiye tüketimine k.     % 100
    DIŞ SATIM……………….1 milyar 917 milyon 600 bin Kwh……Türkiye tüketimine katkısı…   % 0.9
    TÜ-RKİYE TÜKETİM TOPLAMI….210 milyar 434 milyon Kwh .Türkiye tüketimine katkısı……% 99.1
                                                 TABLONUN İRDELENMESİ
1-       % 46.5 Oranı doğal gazla üretim için çok yüksek. Bu husus, hem elektriğin pahalı olmasının nedeni, hem de dışarıya bağımlılık açısından sakıncalı
2-       Motorinle elektrik üretim kapasitesi olduğu halde, Türkiye üretimine katkısının  sıfır olarak gösterilmesinden dolayı, bu kapasiteden yararlanılmadığı anlaşılmaktadır.
3-       Rüzgar enerjisinden yeteri kadar yararlanılmadığı anlaşılmaktadır. Rüzgar enerjisinden 6-7 milyar Kwh elektrik enerjisi rahatlıkla elde edilebilir. Küçük akarsulardan barajlı tip elektrik santralleri yapmak yerine, rüzgar santralleri kurmak daha yerinde bir hareket olur.
4-       İthal kömürle çalışan termik santraller kurmak yerine, yerli kömürlerle çalışan termik santraller kurmak tercih edilmelidir. Zira ithal kömür de bir dışa bağımlılıktır.
                                                           PROĞRAM VE GERÇEKLEŞME
         EÜAŞ a bağlı termik santrallerde, 2010 Yılında 46 milyar4 364 milyon 200 bin Kwh elektrik üretimi planlanırken,% 10.8 azalış ile, 37 milyar 881 milyon Kwh üretilmiştir. Hidrolik santrallerde ise,35 milyar 716miilyon 200 bin Kwh planlanırken, % 46 artışla, 41 milyar 377 milyon 400 bin Kwh olarak gerçekleşmiştir.
         EÜAŞ a bağlı Ortaklık Santrallerinde ise, üretim durumu şöyle:
          Termik santrallerde,2010 Yılında 20 milyar 500bin Kwh elektrik üretilmesi planlanırken, % 12.8 azalışla,16 milyar 274 milyon 100 bin Kwh olarak gerçekleşmiştir.
           EÜAŞ, ve EÜAŞ a bağlı ortaklık santrallerinde, termik üretimin planlanandan daha düşük oranda gerçekleşmesini şu şekilde izah etmek mümkün:
           Bu azalışın nedenini kimse teknik nedenlere bağlamasın. Asıl amaç, fazla gelen Türkiye elektrik üretiimini dengelemek açısından, Kamu santrallerindeki üretim kısılmıştır: Zira Özel Kesimin ürettiği elektriği  almak açısından böyle bir yola baş vurulmuş olabilr
           Üretim-Tüketim planlaması yapılırken,bir Yıl öncesinden Türkiye Kömür İşletmelerine deniliyor ki,şu yıl için, şu kadar kömür alacağım diye taahhütte bulunuluyor.Bu itibarla üretim düşüşü başka nasıl izah edilebilir.
                        Santrallerin bakımı iyi yapılırsa, gerekli önlemler alınırsa, santraller öyle kolay devre dışı da kalmaz. Diyeceğim şudur:
             Kamu santrallerinin  üretimini kısarken, ya da yeni santraller yapmazken, sürekli olarak Özel Kesimin payını artırmak, dışa bağımlı olmak kadar sakıncalı bir husustur .Eğer üretimde Özel Kesime bağımlı olursanız,elektriği ucuzlatamazsınız.Özel Kesimin ürettği elektriğin, Kamu santrallerinde üretilen elektriğe nazaran, 3.86 kat daha pahalı olduğunu bu vesile ile tekrar hatırlatmak istiyorum
            Elektrik temel bir ihtiyaç maddesidir, r ant kapısı olamaz, olmamalıdır da! Devlet enerji sektöründen çekilmemelidir!                                                                                                                                            
            ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ NİÇİN ÇOK PAHALI UCUZLATMAK MÜMKÜN MÜ?
       Konuşmama başlamadan önce, Televizyonlarının başında beni izleyen Sizlere, en içten saygı ve sevgilerimi sunuyoru
      Böylesine önemli bir konuda bana konuşma fırsatı verdiği için,HALK - TV Yöneticilerine teşekkürlerimi sunuyorum
      Başlıktaki sorunun cevabını kısaca şu şekilde özetlemek mümkün:
       ELEKTRİK VE DOĞAL GAZA YAPILAN SON ZAMLAR, siyasi bir karardır; açık kapatma ve Bütçeye gelir temin etme operasyonunun bir parçasıdı.. Bu son çümle ile neyi kasdettiğimi de, burada vereceğim örneklerle, ortaya koymaya çalışacağım
       TEMENNİM ODUR Kİ, bu program sorunun çözümünde bir başlangıç olur
       Konu ile ilgili olarak, 9 Ocak 2012 tarihinde başlayan, hafta da 3 makale olmak üzere,ANAYURT GAZETESİ nde 12 makale yazdım.DOĞAL GAZ VE ELEKTRİĞE remen büyük oranda zam yapıldıktan sonra,konuyu güncelleyerek, ve de daha önce yazdıklarımı özetleyerek,9 Nisan 2012 tarihinden itibaren 5 Makale daha yazdım. Burada konu ile ilgili olarak, anlattıklarımın haricinde biraz daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin bu makaleleri ANAYURT GAZETESİ nin İnternet Sayfasından indirip okumalarını öneririm
      BU GÜN, Sizlere sunmaya çalıştığım bu proğram da, bütün bu yazdıklarımın kısa bir özeti olacak Eğer vakit kalırsa, Halkımızın büyük tepkilerine neden olan, ama itirazları Yetkililerce hiç dikkate alınmayan, Hidrolik Santraller, kısaca HES ler konusuna da değineceğim. HES mağdurlarının, ve Yerel Yöneticilerin de, 3-4 Ekim 2010 Tarihlerinde yazmış olduğum makaleleri okumalarını öneririm. Enerji ile ilgili yazmış oılduğum bu, ve diğer teknik sorunlar; TÜRKİYE NİN ENERJİ SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ  başlığı altında, yine bu tarihten,ANAYURT GAZETESİnde yazdığım makaleler de var. Bunlardan da istifade etmek mümkün.
       ŞİMDİ İŞİN TEKNİK YANI  ile de, kısa olarak bir şeyler söylemek istiyorum:
       Bu gün yaşadığımız elektrik enerjisi teminindeki sorunla, elektrik fiatlarının yüksek oluşunu şu şekilde özetlemek mümkün:
        KAMU SANTRALLERİNDE ÜRETİLEN ELEKTRİĞİN BRİM FİYATI; 1,65 Cent / Kwh. Özel  Sektör santrallerinden temin edilen elektriğin birim fiyatı;3.7Cent / Kwh ten başlıyor, 7.5-8....9-10-15-18- 19 Cent/ Kwh...vs arasında değişmektedir Bu verilere göre; ÖZEL SEKTÖR SANTRALLERİNDE üretilen elektrik, KAMU SANTRALLERİNDE üretilen elektriğe nazaran 3.86 kat daha pahalıdır. Başka bir deyişle, Kamu Santrallerinde üretilen elektrik, özel kesimde üretilen elektriğe nazaran, 3.86 kat daha ucuzdur.Elektrik üretimindeki sorun ya da açık; Kamu santrallerinin bakım, oarım ve işletmelerinin iyi yapılmadığı, ve düşük verimle çalıştırılmalarından kaynaklanmaktadır.
       Nedenlerinden biri ise; başlangıçta ihtiyaçtan fazla doğal gaz alımı anlaşmaları yapıldığı ve ihtiyaçtan fazla olan doğal gaza sarf yeri bulmak maksadı ile, Kömür santrallerinin bilerek ihmal edilmesi, ve de dolayısı ile Özel Kesim  doğal gaz santrrallerinin özendirilmesi sonucunda, doğal gaza bağımlı hale gelinmiştir. Elektriğin pahalı olmasının nedenlerinden biri budur.
        Eğer biz, KAMU SANTRALLERİNİN bakım onarım ve işletme sorunlarını Dünya standartlarında halledersek; ÖZEL SEKTÖR santrallerinden temin edilen elektriğin miktarında ve birim fiyatında bir indirime gidilmeden, elektrik birim fiyatlarında / 50 gibi bir indirim yapmak, başka bir tabirle elektriği % 50 ucuzlatmak mümkün.
        Burada vermiş olduğum rakamsal değerler bana aittir ve hesap neticesinde bulunmuştur.
        Bu araştırma ve hesaba dayalı bilgiler, Elektrik Mühendisleri tarafından düzenlenmiş olan 3 üncü ENERJİ SEMPOZYUMU kitabında vardır Toplam 20 sayfa.
         Türkiye de ENERJİ SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ile ilgi en kapsamlı araştırmalar bende Bu konuda her anı dolu dolu geçen 30 Yıla yakın bir süre.
         Bu kitapta çok önemli ipuçlarını da bulabilirsiniz.
          2001 Yılında ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞINDA Müsteşar Yardımcılarına, EÜAŞ ve TKİ  G enel Müdürleri ile, Bölge Müdürleri ve Santral Müdürlerine benim başında bulunduğum bir heyet tarafından verilen; Santrallerdeki sorunlar ve çözüm önerileri bura da.
         TEKNİK SORUNLARI ŞU ÖRNEKLE bağlamak istiyorum:
         2 Nisan 2009 Tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesinde bir Profesörle birlikte, CEM TV de 3.5 Saat devam eden bir Enerji Proğramında sözlerimi şöyle bitirmiştim:
         DEVLETİN ELİNDEKİ toplam 14 adet Termik Santralin bakım onarım ve işletme ile ilgili sorunlarını 6 Ay gibi kısa bir süre içerisinde halledebilirim Ama sorunun çözümü siyasi. Zira birilerinin şu sorunu çöz demeleri ve destek olmaları gerekir. İşte bir çok sorunumuzun çözülememesindeki sorun burada
          ENERJİ SORUNUNUN BÜTÜN BOYURLARI ve ÇÖZÜM ÖNRİLERİNİN bütün boyutları ile ortaya konulması, asgari 2 Saatlik 4-4 proğramla mümküm. Onun için detayları başka bir zamana bırakmamız gerekiyor.
            ŞİMDİ DOĞAL GAZIN NİYE PAHALI OLDUĞU KONUSUNA geliyorum.
            Eğer doğal gaz ucuzlarsa, elektrik te kendiliğinden ucuzlar. (Anayurt Gazetesi 30 Ocak 2012 Pazartesi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder