12 Şubat 2014 Çarşamba

DEPREM VE SONRASINDA YAŞANANLAR..!

DEPREM VE SONRASINDA YAŞANANLAR..!
                                                                                        Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
          Sevgili Anayurt Okurları ,bu makaleyi yazmaya başladığımda, VAN depreminin üzerinden 1 hafta geçmişti.Bu felaket, Millet olma bilincimizin ne kadar kuvvetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisi herkes, imkanları ölçüsünde, maddi ve manevi olarak deprem zedelere yardım etmeye çalıştı.
         Zor günlerde birbirimize kenetlenmemiz birilerinin hesabını bozdu, ve bazı hususların da aydınlanmasına vesile oldu. Hangisi Daha Öncelikli Husus konusuna  bundan sonra devamedeceğim .Şimdi, VAN depremi ve sonrasında yaşananlar hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.
         Ben şahsen, aslında böyle bir felaketle, Tanrının bizlere ilahi bir mesaj gönderdiğini,ve Türk Milletinin varolmasını istediğini düşünüyorum.
         Bu deprem, birlik ve beraberliğimizin sağlanmasında katkı yapmış, ayrılıkçı PKK militanları ve onun sempatizanlarının heveslerini kursaklarında bırakmıştır. PKK militanları daha önceki zamanlarda esnafa zorla kepenk kapattırıp eylem yaparken,bu defasında öyle olmamış;Şırnaklı esnaf, sizin derdiniz nedir diyerek, tekme tokatla güvenlik güçlerinden önce müdahale edip onları kovalamıştır
        Deprem zedeler,zor şartlar altında hayata  tutunmaya çalışırken, ölen yakınlarının acıları ile kıvranırken,PKK militanları boş durmamışlar;huzursuzluk çıkarmaya, ve kanlı eylemlerine devam etmişlerdir. İşte bu husus, Şırnak örneğinde olduğu gibi, bazı vatandaşlarımızın  olup bitenleri daha iyi anlamalarına, onların uyanmalarına vesile olmuştur. Onun içindir ki, her şeye rağmen bu hususu bir kazanç olarak telakki ediyorum.
         Bu son depremle de ,gördük ve anladık ki,daha önceleri yaşanmış olan deprem felaketlerinden yeterli dersler almamışız.Eğer binalar sağlam yapılsa,ya da yapılmış olanlar için mümkünse tedbir alınsa,bu kadar insan ölmeyecekti. Japonya bir deprem ülkesi,9 şiddetinde bile çok az insan ölüyor.
        Biz deprem sonrasında, enkaz altında kalanların kurtarılmasında,gelen yardımların zamanında ihtiyaç olan yerlere ulaştırılmasında da başarılı olduğumuz, organize olduğumuz, olabildiğimiz de maalesef söylenemez. Bunun örneklerini görsel ve yazılı basında çok gördük.
        Depolarda  çok miktarda yardım malzemesi bulunduğu halde, yeterli eleman bulunmadığı için dağıtılamadığını, kamyon,ya da tırlarla gönderilen yardım malzemelerinin,araçlar daha nihai yere varmadan,birileri tarafından durdurularak yağmalandığını da, yine yazılı ve görsel basından öğrendik. Bir kişinin, ya da bir ailenin birden fazla çadır ya da battaniye.vs aldığını,bu yüzden çoğu depremzedenin mağdur olduğunu  da duyduk ve gördük.
         Japonya da eğer bir yetkili, kendisine verilen bir görevi layıkı ile yapamaz sa, o yetkili utancından hara kiri yapıyor; yani kendini öldürüyor. Görevini  tam yapmayan ya da suçlu bir kişi, eğer harakiri yapmaz sa,Japon halkı bu gibi kişileri her konuda dışlıyor, ve onun hayatını cehenneme çeviriyor.İşte Japon halkı ile, Türk halkı arasındaki arasındaki fark burada..! Üstelik, Japonlar Müslüman da değil..!
         Başbakan yardımcısı Sayın Beşir ATALAY, depremzedelere yardım konusunda ne kadar hazırlıklı olduğumuzu test etmek için,yabancı devletlerin yardım ekiplerini kabul etmediklerini söylemiş.Bence Türkiye böyle bir yardım teklifini kabul etmiş olsaydı, muhtemelen ölen kişilerin çoğu bu gün hayatta olacaklardı. Deprem vesilesi ile, şu kanaatimi burada tekrarlamak istiyorum: Bizleri yönetenler hep çağ atladığımızı söylüyorlar ya, aslında çağ mağ atlamadık! Hatta çok konuşan, ve her şeyi çok iyi bildiğini sanan siyasetçiler sayesinde daha da gerilere gittik.!
         Bırakın depremi, kuvvetli bir yağmurda bile, başta  İstanbul, Ankara olmak üzere çoğu yerleşim yerini sel basıyor.
                                  KUZEY IRAK’A KARA OPERASYONU YAPILDI MI ?
        24 Askerimizin PKK lı teröristlerce katledilmesinden bir süre sonra, başlatılan hava operasyonlarını müteakiben, çok sayıda askeri birlikle Irak ın  kuzeyine de girdiğimizi, görsel ve yazılı basından öğrenmiştik.Bir kaç gün önce, kuzey Irak özerk Kürt yönetimi  başkanı Mesut BARZANİ, hiçbir Türk askerinin kuzey Irak a girmediğini söyledi. Başka bir haberde ise, Milli Savunma Bakanımız, kara harekatının sona erdiğini açıklamış. Şimdi soru şu:
         Mesut BARZANİ nin açıklamalarına Hükümetten ve Genel Kurmay Başkanlığından bir yalanlama gelmediğine göre, acaba biz gerçekten kuzey  Irak a girmedik mi ? Milletimize bu konuda bir açıklana yapmalarını bekliyorum.
          Türkiye AKP İktidarı sayesinde bu günleri de gördü, yazık..!
           Saygılarımla, (Anayurt Gazetesi 6 Ekim 2011 Pazar)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder