11 Şubat 2014 Salı

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURULU EPDK MEVCUT YAPISI İLE ENERJİ SORUNUNU ÇÖZEBİLİRMİ?

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURULU EPDK MEVCUT YAPISI İLE ENERJİ SORUNUNU ÇÖZEBİLİRMİ?
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
            Enerji Piyasası Kurulu EPDK’ da Özelleştirme siyaseti neticesinde Özal Hükümeti tarafından oluşturulan Kurullardan bir tanesidir.
            Bu Kurulda diğer Kurullar gibi, kendi sektörlerindeki sorunları Halkın yararına en iyi şekilde çözmek için değil, amaçlanan hedefi kitabına uydurmak için oluşturulmuştur.
            Böyle bir amaç neticesinde olmalıdırki, enerji sektörü ticari bir meta haline gelmiş yerden mantar çıkar gibi enerji üretim firmaları ortaya çıkmaya başlamıştır.
            Eğer maksat sadece Halka kaliteli, sürekli, güvenli vede ucuz enerji temin etmek olsaydı, bu gün benim yaptığım araştırmalar neticesinde elektriğin birim fiyatını minimum %50 ucuzlatabileceğimiz sonucunu, okadar bütçe ve personel imkanları ile EPDK nın ortaya koyması, en azından bana destek olması gerekirdi.
            Bugün başta Karadeniz bölgesi olmak üzere Anadolunun bir çok yerinde kurulmak istenen HESlere karşı yöre halkı isyanda. Bu insanları aceba enerji üretimine karşı çıkıyorlar diye damgalamak doğrumu?
            Ben bu işleri bilen bir Yüksek Mühendis olarak daha fazla enerji üretmek isterken, kullanılabilir toprağa ve doğaya zarar vermeden uygulanacak yeni teknolojilerden bahsettim. Bunuda EPDK nın ortaya çıkarması, yada en azından bana destek olması gerekirdi.
            Peki mevcut durum bu ise, EPDK niçin HESlere üretim lisansı vermeye devam ediyor?
            Toprak sabit, nufüs artıyor ve EPDK HES lere 40-50 yıllığına üretim lisansı veriyor. Peki, EPDK nın ileri kuşakların geleceğini ipotek altına alması doğru bir şeymi?
            3-4 Aralık 2010 tarihlerinde yayınlanan makalelerde HES lerle ilgili olarak, daha fazla enerji üretmek isterken uygulanacak yeni yöntem ve yeni teknolojilere de değinmiştim. O zaman yöre halkının isyan etmesine de gerek kalmayacaktı. Konu ile ilgilenenlerin ve HES ler konusunda bu günkü noktaya nasıl gelindiğini bilmek isteyenlerin bu makaleleri ve Enerji ile ilgili olarak yayınlanan diğer makalelere de bir göz atmalarını öneririm.
            Kullanılabilir toprağa ve çevreye zarar vermeden, yöre Halkını isayan ettirmeden, ama yeni teknolojiler kullanarak daha fazla elektrik üreten HES ler yapabilmek için daha fazla paraya ihtiyaç var. Böyle bir masrafı özel kesim yapmaz. Zira onlar kısa yoldan para kazanmak ister.
            Bu itibarla Devletin Enerji Üretim Sektöründen çekilerek, Halkımızın en temel konuda tüccarın inisiyatifine bırakılmasını doğru bulmuyorum.
            Bu gün EPDk’nın görev alanı içerisinde bulunan Termik ve Hidrolik Santrallara üretim lisansı verilmesi, rüzgar güneş… vs. gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji santrallerine  üretim lisansı verilmesi çalışmaları da daha önceleri Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığına bağlı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyordu.
            4628 numaralı Kanunla kurulan. görev alanı ve çalışma şekli bu Kanunla belirlenen Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu mercek altına alındığında, enerji santrallerine üretim lisansı verme işinin dışında, daha birçok hususun daha önceleri Enerji İşleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetki alanı içerisinde olduğunu görürüz
            Öncekinden farklı olarak EPDK’ya verilen en önemli görev, enerjinin serbestleştirilmesi ve rekabete dayalı bir sistemin yerleşmesine öncülük etmesidir. Aslında yeni bir görev alanı olarak sadece bunu söylemek mümkün.
            EPDK ELEKTRİK BİRİM FİYATLARINI UCUZLATABİLİR Mİ?
Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna verilen en önemli görevin elektrik enerjisinin rekabete açılmasını sağlamak olduğunu yukarıda söyledik. Şimdi bu işi yapıp yapamayacağına açıklık getirmek istiyorum.
            Bu gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına elektrik satan çoğu özel kesim santrallerinin anlaşmaları alım garantisi ve yüksekbirim fiyatlarıyla yapılmıştır.
            Peki, bu sarntrallerden alınan elektriği nasıl ucuzlatacak?
            Peki, EPDK bu gibi santrallerin anlaşmalarını iptal edip, daha uygun şartlarla bir anlaşma imzalatabilir mi?
            EPDK başkanı, zaten bu gibi durumların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ve Hükümetin yetkisinde olduğunu söylüyor.
            İletim hatlarının tamamı, ya da tamamına yakını Enerji Bakanlığının malı.
            Bu itibarla elektriğin serbestleştirilmesinde TEİAŞ’ın ve TETAŞ’ın da görevi var.
            TEİAŞ elektriğin iletim ve iletimle ilgili sorunlarını TETAŞ Genel Müdürlüğü ise alım satım işleri ile ilgili sorunları halletmekle yükümlü
            Bu nedenle enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yaptığı işeri kırtasiyecilik olarak nitelendirebiliriz.
            EPDK elektrik birim fiyatlarını ucuzlatabilir mi? sorusuna başka örneklerle cevap bulmaya çalışalım.
            Elektriğin pahalı olmasının nedenlerinden bazıları da şöyle:
            Siyasi iktidarlar tarafından vergi ve fonların yüksek tutulması ve sayılarının çokluğu,
            KDV oranının yüksekliği, (% 18)
            Başta bazı Büyükşehir belediyelerinin ve bazı Kamu kuruluşlarının BOTAŞ’a olan doğalgaz borçlarını ödememeleri ve bu duruma
            Siaysi iktidarın göz yumması.
            Dağıtılan bedava kömürler,
            Özelleştirme kapsamında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK’ in ) bölünüp parçalanması neticesinde maliyetlerin artması…vs.
            Bugün Elektrik faturalarının üçte birini vergiler, fonlar ve KDV teşkil ediyor.
            Sorum şu:
            Elektriğin niye pahalı olduğunun sıraladığım nedenlerini acaba EPDK yetkilileri de benim gibi söyleyebilir mi?
            Bu ve buna benzer bilgileri Halkımızla paylaşabilir mi?
            Siyasileri uyarabilir mi? …vs..vs.
            Bence uyaramaz, söyleyemez. Zira bu Kurulun Başkanı,ve Üyeleri Siyasi iktidarlar tarafından atanmış kişilerdir. Sonuçta EPDK yı Devletin bir Dairesi gibi düşünebiliriz.
            Sonuç olarak şöyle söyleyebiliriz:
            Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu mevcut yapısıyla Türkiye de Enerji sorunlarını çözemez nokta.
            ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURULU EPDK NIN YAPISI NASIL OLMALI?
            EPDK Özerk bir Kurum olarak kalmalı, ama başkan ve üyeleri Siyasi Otorite tarafından belirlenip onaylanmamalı. Yani bu kurul Hükümetin emir ve komutasında olmamalıdır.
            EPDK da siyasi otoriteyi temsilen kişi yada kişilerde olmalı, ama bu sayı karar mekanizmasını etkileyebilecek oranda olmamalı.
            Sivil toplum kuruluşlarından ve meslek odalarından da temsilciler bulunmalı ve bu temsilciler kendi kuruluşları içerisinde de seçimle belirlenmelidir.
            Bu Kurulda elektrik üretiminin her aşaması ile ilgili uzman mühendisler, çevreciler, kukucular ve bilim adamları olmalı.
             Bu kurul üyelerinde bulunması gerekli vasıflarda yine uzman bir kurul tarafından tespit edilmeli.
            Tespit edilen kurul başkanı ve üyeleri son aşamada Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanarak yürürlüğe konmalıdır. Böyle bir yöntem işin ne kadar ciddiye alındığını ortaya koyar ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış kişiler aynı zamanda onur e edilmiş olurlar.
            EPDK yönetimine kendi ihtiyacı olan personeli alma yetkisi de verilmeli, şimdi olduğu gibi zaruri ihtiyaçların ve masrafların karşılanması için bir fonla desteklenmelidir.
            Yeni yapı, enerji üretim santrallerine üretim lisansı verilmesi….vs. gibi işlerle uğramamalı, bu işi eskiden olduğu gibi Bakanlık bünyesindeki Enerji İşleri Genel Müdürlüğüne bırakmalı, kendisi yapılan işlerin usulüne uygun olup olmadığını, Halkın yararına olup olmadığını kontrol etmelidir.
            Gerektiğinde siyasi otoriteyi uyarmalı, Halkı bilgilendirmelidir.
            Uzman kişilerden oluşan bu kurul, enerji sektörü ile ilgili konularda ihtilaf halinde bilirkişi konumunda olmalı, hukuki süreç bu şekilde hızlandırılmalıdır.
            Elektrik Piyasasının serbestleştirilmesi, rekabet ortamını sağlanması hususunda gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmaları, uygulanan mevzuatları tetkik edip, rapor hazırlamalı ve bu raporları Siyasi Otoriteye sunmalı, aynı şekilde Halkı bilgilendirmeli, daha mükemmel yöntemlerin ortaya çıkmasına vesile olmalıdır.
            Saygılarımla. (ANAYURT GAZETESİ; 15/04/2011 Cuma)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder