ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME
KURULU EPDK MEVCUT YAPISI İLE ENERJİ SORUNUNU ÇÖZEBİLİRMİ?
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
Enerji
Piyasası Kurulu EPDK’ da Özelleştirme siyaseti neticesinde Özal Hükümeti
tarafından oluşturulan Kurullardan bir tanesidir.
Bu Kurulda diğer
Kurullar gibi, kendi sektörlerindeki sorunları Halkın yararına en iyi şekilde
çözmek için değil, amaçlanan hedefi kitabına uydurmak için oluşturulmuştur.
Böyle bir
amaç neticesinde olmalıdırki, enerji sektörü ticari bir meta haline gelmiş
yerden mantar çıkar gibi enerji üretim firmaları ortaya çıkmaya başlamıştır.
Eğer maksat
sadece Halka kaliteli, sürekli, güvenli vede ucuz enerji temin etmek olsaydı,
bu gün benim yaptığım araştırmalar neticesinde elektriğin birim fiyatını
minimum %50 ucuzlatabileceğimiz sonucunu, okadar bütçe ve personel imkanları
ile EPDK nın ortaya koyması, en azından bana destek olması gerekirdi.
Bugün başta
Karadeniz bölgesi olmak üzere Anadolunun bir çok yerinde kurulmak istenen
HESlere karşı yöre halkı isyanda. Bu insanları aceba enerji üretimine karşı
çıkıyorlar diye damgalamak doğrumu?
Ben bu
işleri bilen bir Yüksek Mühendis olarak daha fazla enerji üretmek isterken,
kullanılabilir toprağa ve doğaya zarar vermeden uygulanacak yeni
teknolojilerden bahsettim. Bunuda EPDK nın ortaya çıkarması, yada en azından
bana destek olması gerekirdi.
Peki mevcut durum bu ise, EPDK niçin
HESlere üretim lisansı vermeye devam ediyor?
Toprak
sabit, nufüs artıyor ve EPDK HES lere 40-50 yıllığına üretim lisansı veriyor.
Peki, EPDK nın ileri kuşakların geleceğini ipotek altına alması doğru bir
şeymi?
3-4 Aralık
2010 tarihlerinde yayınlanan makalelerde HES lerle ilgili olarak, daha fazla
enerji üretmek isterken uygulanacak yeni yöntem ve yeni teknolojilere de
değinmiştim. O zaman yöre halkının isyan etmesine de gerek kalmayacaktı. Konu
ile ilgilenenlerin ve HES ler konusunda bu günkü noktaya nasıl gelindiğini
bilmek isteyenlerin bu makaleleri ve Enerji ile ilgili olarak yayınlanan diğer
makalelere de bir göz atmalarını öneririm.
Kullanılabilir
toprağa ve çevreye zarar vermeden, yöre Halkını isayan ettirmeden, ama yeni
teknolojiler kullanarak daha fazla elektrik üreten HES ler yapabilmek için daha
fazla paraya ihtiyaç var. Böyle bir masrafı özel kesim yapmaz. Zira onlar kısa
yoldan para kazanmak ister.
Bu itibarla
Devletin Enerji Üretim Sektöründen çekilerek, Halkımızın en temel konuda
tüccarın inisiyatifine bırakılmasını doğru bulmuyorum.
Bu gün
EPDk’nın görev alanı içerisinde bulunan Termik ve Hidrolik Santrallara üretim
lisansı verilmesi, rüzgar güneş… vs. gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına
dayalı enerji santrallerine üretim
lisansı verilmesi çalışmaları da daha önceleri Enerji ve Tabii kaynaklar
Bakanlığına bağlı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyordu.
4628
numaralı Kanunla kurulan. görev alanı ve çalışma şekli bu Kanunla belirlenen
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu mercek altına alındığında, enerji
santrallerine üretim lisansı verme işinin dışında, daha birçok hususun daha
önceleri Enerji İşleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetki alanı içerisinde
olduğunu görürüz
Öncekinden
farklı olarak EPDK’ya verilen en önemli görev, enerjinin serbestleştirilmesi ve
rekabete dayalı bir sistemin yerleşmesine öncülük etmesidir. Aslında yeni bir
görev alanı olarak sadece bunu söylemek mümkün.
EPDK ELEKTRİK BİRİM FİYATLARINI
UCUZLATABİLİR Mİ?
Enerji Piyasası Düzenleme
Kuruluna verilen en önemli görevin elektrik enerjisinin rekabete açılmasını
sağlamak olduğunu yukarıda söyledik. Şimdi bu işi yapıp yapamayacağına açıklık
getirmek istiyorum.
Bu gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına
elektrik satan çoğu özel kesim santrallerinin anlaşmaları alım garantisi ve
yüksekbirim fiyatlarıyla yapılmıştır.
Peki, bu
sarntrallerden alınan elektriği nasıl ucuzlatacak?
Peki, EPDK
bu gibi santrallerin anlaşmalarını iptal edip, daha uygun şartlarla bir anlaşma
imzalatabilir mi?
EPDK
başkanı, zaten bu gibi durumların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ve
Hükümetin yetkisinde olduğunu söylüyor.
İletim
hatlarının tamamı, ya da tamamına yakını Enerji Bakanlığının malı.
Bu itibarla
elektriğin serbestleştirilmesinde TEİAŞ’ın ve TETAŞ’ın da görevi var.
TEİAŞ
elektriğin iletim ve iletimle ilgili sorunlarını TETAŞ Genel Müdürlüğü ise alım
satım işleri ile ilgili sorunları halletmekle yükümlü
Bu nedenle
enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yaptığı işeri kırtasiyecilik olarak
nitelendirebiliriz.
EPDK
elektrik birim fiyatlarını ucuzlatabilir mi? sorusuna başka örneklerle cevap
bulmaya çalışalım.
Elektriğin
pahalı olmasının nedenlerinden bazıları da şöyle:
Siyasi
iktidarlar tarafından vergi ve fonların yüksek tutulması ve sayılarının
çokluğu,
KDV
oranının yüksekliği, (% 18)
Başta bazı
Büyükşehir belediyelerinin ve bazı Kamu kuruluşlarının BOTAŞ’a olan doğalgaz
borçlarını ödememeleri ve bu duruma
Siaysi
iktidarın göz yumması.
Dağıtılan
bedava kömürler,
Özelleştirme
kapsamında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK’ in ) bölünüp parçalanması neticesinde
maliyetlerin artması…vs.
Bugün
Elektrik faturalarının üçte birini vergiler, fonlar ve KDV teşkil ediyor.
Sorum şu:
Elektriğin
niye pahalı olduğunun sıraladığım nedenlerini acaba EPDK yetkilileri de benim
gibi söyleyebilir mi?
Bu ve buna
benzer bilgileri Halkımızla paylaşabilir mi?
Siyasileri
uyarabilir mi? …vs..vs.
Bence
uyaramaz, söyleyemez. Zira bu Kurulun Başkanı,ve Üyeleri Siyasi iktidarlar
tarafından atanmış kişilerdir. Sonuçta EPDK yı Devletin bir Dairesi gibi
düşünebiliriz.
Sonuç
olarak şöyle söyleyebiliriz:
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu mevcut yapısıyla Türkiye de Enerji sorunlarını çözemez
nokta.
ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURULU EPDK NIN
YAPISI NASIL OLMALI?
EPDK Özerk
bir Kurum olarak kalmalı, ama başkan ve üyeleri Siyasi Otorite tarafından
belirlenip onaylanmamalı. Yani bu kurul Hükümetin emir ve komutasında
olmamalıdır.
EPDK da
siyasi otoriteyi temsilen kişi yada kişilerde olmalı, ama bu sayı karar
mekanizmasını etkileyebilecek oranda olmamalı.
Sivil
toplum kuruluşlarından ve meslek odalarından da temsilciler bulunmalı ve bu
temsilciler kendi kuruluşları içerisinde de seçimle belirlenmelidir.
Bu Kurulda
elektrik üretiminin her aşaması ile ilgili uzman mühendisler, çevreciler,
kukucular ve bilim adamları olmalı.
Bu kurul üyelerinde bulunması gerekli
vasıflarda yine uzman bir kurul tarafından tespit edilmeli.
Tespit
edilen kurul başkanı ve üyeleri son aşamada Cumhurbaşkanı tarafından da
onaylanarak yürürlüğe konmalıdır. Böyle bir yöntem işin ne kadar ciddiye
alındığını ortaya koyar ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış kişiler aynı
zamanda onur e edilmiş olurlar.
EPDK
yönetimine kendi ihtiyacı olan personeli alma yetkisi de verilmeli, şimdi
olduğu gibi zaruri ihtiyaçların ve masrafların karşılanması için bir fonla
desteklenmelidir.
Yeni yapı,
enerji üretim santrallerine üretim lisansı verilmesi….vs. gibi işlerle
uğramamalı, bu işi eskiden olduğu gibi Bakanlık bünyesindeki Enerji İşleri
Genel Müdürlüğüne bırakmalı, kendisi yapılan işlerin usulüne uygun olup
olmadığını, Halkın yararına olup olmadığını kontrol etmelidir.
Gerektiğinde
siyasi otoriteyi uyarmalı, Halkı bilgilendirmelidir.
Uzman
kişilerden oluşan bu kurul, enerji sektörü ile ilgili konularda ihtilaf halinde
bilirkişi konumunda olmalı, hukuki süreç bu şekilde hızlandırılmalıdır.
Elektrik
Piyasasının serbestleştirilmesi, rekabet ortamını sağlanması hususunda gelişmiş
ülkelerde yapılan çalışmaları, uygulanan mevzuatları tetkik edip, rapor
hazırlamalı ve bu raporları Siyasi Otoriteye sunmalı, aynı şekilde Halkı
bilgilendirmeli, daha mükemmel yöntemlerin ortaya çıkmasına vesile olmalıdır.
Saygılarımla.
(ANAYURT GAZETESİ; 15/04/2011 Cuma)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder