DOĞAL GAZA VE
ELEKTRİĞE GELEN ZAMLARDAN SONRA!.....
Anayurt Gazetesi
30 Nisan 2012 Pazartesi
Mak. Yük. Müh.
Ahmet YALVAÇ
Sevgili Anayurt Okurları,24 Nisan
2012 Salı günü sabahı, HALK TV de Haber
Programına konuk idim. Bu programda doğal gaza ve elektriğe gelen zamlarla
ilgili olarak sorulan soruları cevaplandırdım. Aslında bu program, daha önce
yazdığım makalelerin güncellenerek özet halinde tekrarı idi de diyebiliriz Ama
canlı yayında bir programcının sorularını da cevaplandırarak,televizyon aracılığı
ile çok daha geniş Kitlelere, başka görüşteki insanlara da ulaşabilmek çok
önemli bir olay!
Bu günkü makalede, bu televizyon
programı sonrasında, Halkımızdan aldığım olumlu mesajlar hakkında bir şeyler
söylemek, siyasal ortam hakkında bazı yorumlar yapmak, ve bu meyanda
siyasetçilere de, bazı önerilerde bulunmak istiyorum
Bu konuşmanın özetini burada vereceğim
ama, bir şeyler söylemek istediğimden, konuyu önce 2 cümle ile toparlamak
istiyorum. 1-Elektrik birim fiyatlarını % 50 ucuzlatmak mümkün. 2- Avrupa
devletleri de Rus doğal gazı kullanmalarına rağmen, örneğin, İspanya, Portekiz,
Fransa bizden 2500-3000 Kilometre daha uzakta olmalarına rağmen, aynı doğal
gazı onlar bizden daha ucuza kullanıyorlar.Bize bunu birilerinin açıklaması lazım
Sizce de bu husus çok ilginç değil mi?.
Ben Halkımızla hep iç içeyim. Tanıdığım
insanlarla doğrudan konuşuyorum ama, tanımadığım insanlara da, değişik
konularda, Köşe Yazarı olduğumu söylemeden sorular yöneltiyorum, ne
düşündüklerini öğrenmek istiyorum. Bazen de müşteri olarak, örneğin bir dükkana
gazete almaya girdiğimde, beni tanıyanlar oluyor, bana ilgi gösteriyorlar,
iltifatta bulunuyorlar. Tabi ki bende merak edip soruyorum; yoksa birileri mi
benim Köşe Yazarı olduğumu söyledi diyorum. Onlarda diyor ki, senin yazılarını
okuduğumuzdan; resimden benzetiyoruz diyorlar Bende böyle bir durumda hem
şaşırıyorum, hem de çok mutlu oluyorum. Bu da
şin güzel olan tarafı. Bu itibarla yazılarıımı okuyan Sizlere en içten
saygı ve şükranlarımı gönderiyorum
Televizyon programı ile de, beni
seven, sayan, beğenen insanların daha da arttığını görüyorum. Beni şahsen
arayıp, memnuniyetlerini, tebriklerini sunanlara da, en içten sevgi saygı ve
selamlarımı gönderiyorum
Bu televizyon programından sonra, bazı
insanların, AKP iktidarı hakkında ne düşündüklerini, özellikle de, Başbakan Sayın Tayyib ERDOĞAN
hayranlarının, ne düşündüklerini öğrenme fırsatım da oldu Tabi ki bunların çoğu
tanıdığım ve sevdiğim insanlar Bunlar gerçekten inandıkları için, kendilerince
bir sebebi olduğu için, özellikle de Başbakan Sayın Tayyib ERDOĞAN a
inandıkları için, samimi duygularla AKP
ye oy vermiş olan insanlar.Bu itibarla onların düşüncesine de saygı duyuyorum;
aramızda bir sorun yok. Onlar da beni seviyorlar ama, işin içine AKP,özellikle
de Başbakan Sayın Tayyib ERDOĞAN girince, öne çıkardığım hususların yanlış
olduğunu söyleyemiyorlar ama, Sayıon Başbakana toz kondurmak ta istemiyorlar,
başka alanlardan hemen savunmaya geçiyorlar.
Demek ki fanatik olmak çok farklı bir şey! Bu nokta da duygusallık, aklın
mantığın önüne geçiyor
Taraftarlar makul bir cevap
bulamayınca örneğin diyorlar ki: Avrupa devletlerinin ekonomileri çökerken,
Türkiye ayakta kalmış…vs gibi
Çok ilginç bir örnek daha vermek
istiyorum. Yunanistan ın 2004 Yılında Ege Denizindeki 2 adamızı; Eşek Adası ve
Bulamaç Adasını işgal ettiklerini, ama Hükümetin bu konunun üzerine gitmediğini
söylediğimde, benim tanıdıklarım bu konuyu tasvibetmiyorlar ama nasıl olur diye
de inanmak istemiyorlar Hatta bir defasında, samimiyetim olmadığı, kendisine
doğrudan soru yöneltmediğim bir kişi, söze atılarak; Sayın Başbakan a iftira
edildiğini sinirli bir şekilde söyleyerek; vatan ha.nimi ki, böyle bir şeyi
yapsınlar diyerek karşılık vermişti
Ege Denizinde bulunan bu 2 adamızın
Yunanistan tarafından 2004 yılında fiilen işgal edilmiş olması, çok vahim bir
olaydır Bu hususa, televizyon programında, Yunanistan ın Türkiye ye olan doğal
gaz borcu ile ilgili olarak tekrar şöyle değindim:
İ ki adamızı işgal eden, 683 Milyon
Dolar tutarındaki doğal gaz borcunu ödemeyen Yunanistan a, hangi iyi komşuluk
ilişkileri için, kışın ortasında Komşumuz üşüyor gerekçesi ile tekrar doğal gaz
vanalarını açtınız!?
Bu nokta da bir hususa daha işaret etmek
istiyorum: Devletler arasındaki
ilişkiler karşılıklı çıkar esasına dayanır. Ve Hükümetler öncelikle, kendi
halklarının hak ve menfaatlerini korumak ve kollamakla yükümlüdür, başka
devletlerin hak ve menfaatlerini değil.
Peki Halkımız, 2 Adamızı Yunanıstan a
teslim etsin diye mi, AKP ye oy verdi!?
Üstelik halkımız, Yunanistan ın
ödemediği doğal gaz borcunu kendisi niye
ödesin!?
Eğer Yetkililer bu noktada Halkımıza
tatmin edici bir açıklama da bulunurlarsa çok yararlı olur.
Eğer Halkımızın bir kısmı,
Topraklarımızın yabancı devletler tarafından işgal edilmesini; sadece
fanatiklik nedeni ile sorgulamak istemiyorsa, olup bitenleri görmezden
geliyorsa, işimiz gerçekten çok zor ve Türkiye büyük bir tehlike ile karşı
karşıya demektir. Böyle bir sonucu değil ileri demokrasi; demokrasi diye de
adlandıramayız.
Halkımızın en azından bir kısmının
böylesine bir gaflet içerisinde olmasında, yandaş yazılı ve görsel basının çok
önemli bir payı var
Şu hususu da burada özellikle
vurgulamak istiyorum:
Bütün bu olumsuz faktörlere rağmen ben
şahsen ilerisi için Türkiye adına karamsar, ya da ümitsiz değilim. Bu
televizyon programı sonrasında, çok sayı da vatandaşımızın beni aramalarından
ve konuya ilgi göstermelerinden anladım ki, Halkımız doğruları duymaya hasret
ve bir arayış içerisinde!
Bu itibarla AKP yi Yönetenlere de
samimi bir öneride bulunmak istiyorum. Kendilerini İktidar yapan Halkımızı
aptal yerine koyup, bir şey den anlamazlar düşüncesi ile, kendi doğrularını
kabul ettirmek için Toplumu germesinler, samimi çalışma ve uygulamalarla,
hayatımızı daha yaşanır hale getirsinler
Bu nokta da özellikle şu hususu da
belirtmek istiyorum:
Eğer amaç, sadece enerji üretmek ise,
Halkımızın Hidro Elektrik Santralleri HES lere tepki göstermelerini dikkate
alın ve ben, Halkımızın topraklarının sular altında kalmadan, daha fazla nası
enerji üretilebileceği hususunda yeni projeler sunacağım
Nükleer Santraller konusunda da ısrarcı
olmayın. Eğer amaç sadece enerji üretmek ise, televizyonda da işaret ettiğim
üzere; Kamu Santrallerinin bakım onarım ve işletme sorunlarını, destek
vcerilirse 6 Ay gibi kısa bir süre içerisinde Dünya standartlarında
halledeceğim Uzman bir Makine Yüksek Mühendisi olarak bura da söz veriyorum Bu
süre içerisinde fazladan,5
Afşin-Elbistan A Santralinin bir
Yılda ürettiği enerji ye eş değer enerji yi, sisteme kazandıracağım.
Bu noktada, AFŞİN- ELBİSTAN, SOMA, YATAĞAN,
YENİKÖY, GÖKOVA gibi Termik Santral bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız için
bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Doğal gaz ve elektriğe gelen zamlarla
ilgili olarak yaptığımız program, işin haber kısmı idi.Eğer kısmet olursa,
bundan sonrasında işin teknik boyutunu da ortaya koyan, daha uzun süreli 4-5
Enerji Programı daha yapacağız.
Bu programlarda yukarda adını
zikrettiğim bölgelerde, Termik Santrallerden kaynaklanan hava kirliliğinin
nereden kaynaklandığını, nasıl çözüleceğini de anlatacağım.Eğer Yetkililer
destek verirler se, Halkımızın sağlığını olumsuz yönde etkileyen bu sorunu da
halledeceğim
Bu sorunları hallettiğimizde, bir
taşla iki kuş vurmuş olacağız, hemde daha fazla enerji üretmiş olacağız
Eğer Santrallerin bakım onarım ve
işletmeleri standartlara uygun yapılırsa, hava kirliliği de olmaz,aynı yakıtla
daha fazla enerji de üretilir.Sorunsuz çalışan bir Termik Santralde,bacadan
çıkan dumanı zor görürsünüz
MUHALEFET PARTİLERİ
İÇİN BULUNMAZ BİR FIRSAT!
Eğer Muhalefet Partileri doğal gaz ve
elektriğe yapılan zamlarla ilgili olarak, televizyonda vermiş olduğum bilgileri kullanır, ve yanlışların
üzerine giderlerse, İktidar Partisi AKP, öyle kolay kolay bu sorunu unutturamaz,
ört bas ettiremez. Halkımıza da daha ucuza elektrik ve doğal gaz kullanmanın
yolu açılmış olur.
Öyle anlaşılıyor ki, eğer detaylar
ortaya çıkartılır sa; Ergenekon, Balyoz, 12 Eylül Darbesi, ve nihayetin de 28
Şubat Muhtırası ile ilgili olarak tutuklamalar bile geride kalır.
Birde şu hususa işaret etmek istiyorum:
Mecliste ki grup toplantılarından, yazılı ve görsel
basından görüyoruz, duyuyoruz; İktidar ve muhalefet Partileri, Halkımızın
yararına olan plan ve projeler üretecekleri, yaşamı daha kolay hale getirecek
çalışmalar yapacakları yerde; hep birbirlerine laf yetiştirmeye çalışıyorlar.
Böylesine kısır döngüden Siyasi Partilerimizin artık kurtulması lazım
Aslında Halkımız, Siyasi Partilerin
birbirlerine laf yetiştirmesinden, yaşadığımız gergin ortamdan son derece
rahatsız
Eğer bundan sonrasında, hangi Parti
plan ve projelerle ortaya çıkarsa, oyları alır götürür
Bu televizyon programı sayesinde, bana
gösterilen büyük ilgiden gördüm ve anladım ki, Halkımız iş yapacak, plan ve
proje üretecek insanlara hasret kalmış!
Eğer elektrik örneğin % 50 ucuzlar sa,
doğal gaz fiyatları aşağıya çekilirse, sihirli değnek gibi ekonomi de birden
düzelme sürecine girer, Halkımız da , esnafımız da rahat eder.Umarım muhalefet
Partileri bu fırsatı kaçırmaz!
İktidar Partisi ile, Muhalefet
Partileri, özellikle de, seçim zamanlarında, Halkımıza bol keseden vaadlerde
bulunuyorlar; kimi, herkese ayda maaş verecek, kimi helal kart verecek…vs.
Şunu hiç unutmayalım: çalışmadan,
üretmeden hiçbir şey olmaz. Halkı kandırmaya ve göz boyamaya yönelik savurgan
politikalar, nihayetinde şimdi olduğu gibi gelir ekonomiyi vurur
Diyeceğim şudur ki, Vatandaşlarımız
kendilerine dağıtılan bedava patatese, soğana, makarnaya,bir teneke yağa, 500
Kg. kömüre, Yeşil Karta aldanmasınlar, öncelikle bu suyun kaynağı nereden
geliyor diye, kendilerine soru sorsunlar, eminim ki bu sorunun cevabını
kendileri bulacaklardır.
BEDAVA DAĞITILAN KÖMÜRLERİN, ELEKTRİK
VE DOĞAL GAZA YAPILAN ZAMLARDA ETKİSİ VAR MI?
Elbette var. Bu konuyu Sizlere şöyle
izah edeyim: Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr Hilmi GÜLER, bir
televizyon programında şöyle dedi: 2005 Yılına kadar, Halkımıza bedava
dağıttığımız kömürlerin miktarı 8 Milyon küsur Ton, parasal değeri ise; 1
Milyar 200 Milyon Dolar. Bu meblağ da
karşılığı olmadan harcanan para. Bu da
şöyle oluyor: Bakanlık, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü TKİ ye
talimat veriyor ve talep edilen kömürlerin hazırlanması isteniyor.Tabiki,
hazırlanan bu kömürlerin bir maliyeti var. Takviye olarak ticari bankalardan
borç para alınıyor. Ama Hazinede karşılığı yok. Alınan borç paranın faizleri de
maliyetle birlikte, tabi ki, doğal gaz ve elektriğe zam olarak karşımıza
çıkıyor.Bunu bilmiş olalım
Burada özellikle şu hususu da
vurgulamak istiyorum: Siyasal çıkar sağlamak için, birilerine bedava dağıtılan
kömürlerin parasını, başkalarının sırtına yüklemek, Dinimiz açısından da,
haramdır, yanlıştır,
Bunun gibi, birilerinin kaçak
kullandığı elektriğin parasını da başkalarının sırtına yüklemek te, Dinimiz
açısından da yanlıştır, haramdır, bilinmiş ola!
Bu ve buna benzer yanlış uygulamalar,
ve daha başka faktörler de, elektrik ve doğal gaza yapılan zamların ana
nedenidir.
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder