BİR SİYASİ PARTİ LİDERİ
EKRANLARDAN NİÇİN KAÇAR?
Mak. Yük. Müh.
Ahmet YALVAÇ
Sevgili
ANAYURT Okurları, her halde kimden bahsettiğimi anlamışınızdır. CHP Lideri
sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, AKP Lideri ve Başbakanımız sayın Recep Tayip Erdoğan ı bir televizyon proğramında tartışmaya davet
ediyor, ama O sürekli olarak bu davetten kaçıyor.Ve diyor ki ben onunla neyi
tartışacağım? Sayın KILIÇDAROĞLU Yalan Rüzgarı Dizisinde gitsin film çevirsin.
Sayın
Başbakanımız hep ileri demokrasiden bahsediyor ya,bende bu noktadan hareketle
Batı Demokrasilerinde bu işlerin nasıl yapıldığı hususunda bir şeyler söylemek
istiyorum. Ama önce,sayın Başbakanımızın Ekranlarda sayın KILIÇDAROĞLU nun
karşısına niçin çıkmak istemediği hususundaki kişisel görüşümü aktarmak
istiyorum.
Sayın
KILIÇDAROĞLU nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir TOPBAŞ ile,
Ankara Byükşehir Belediye Başkanı sayın Melih GÖKÇEK i Televizyon Ekranlarında
nasıl zor durumlara düşürdüğünü hep birlikte gördük. Bundan dolayı olmalı ki,
sayın Başbakanımız sayın KILIÇDAROĞLU nun karşısına çıkmak istemiyor; daha
doğrusu Ondan çekiniyor. Sayın Bülent ARINÇ ile, sayın Prof. Dr.Burhan KUZU da
sayın KILIÇDAROĞLU nun karşışına çıkmak istememişlerdi.
Sayın
ILIÇDAROĞLU, Devlet idaresinde Genel Müdürlük Makamlarında bulunmuş, ayrıca
hesap uzmanı olduğunu söylüyor. İyi bir tartışma yeteneğine sahip olduğunu da
göz önünde bulundurursak,çoğu siyasetçinin karşısına çıkmak istememesi normal
Sayın
Başbakanımızın 3-4 yıl önce bir TV
proğramında o zamanki CHP Genel Başkanı
sayın Deniz BAYKAL ile tartışmalarını izlemiştim. O zamanda sayın
Başbakanımızın, sayın BAYKAL karşısında yetersiz kaldığını gözlemlemiştim
Bilindiği
üzere sayın BAYKAL bir Hukuk Doçenti ve deneyimli bir siyasetçidir. Sayın
Başbakanımızın çıkıp ta ben şu Üniversiteden mezun oldum, uzmanlık alanım şu
dediğini ben hiç duymadım. Ama memur olarak Devletin Kademelerinde hiç
çalışmadığını söylediğini duydum. Her halde bu sebepten olsa gerek uzman
kişilerle TV proğramlarında tartışmaktan
imtina ediyor
SERBEST ATIŞLAR…….
Ben
çoğu siyasetçinin, tek başlarına verdikleri beyanatların ve meydanlardaki
konuşmalarının bir ceviz kabuğunu bile doldurmadığını görüyorum, ve onları dinlemekten
genelde zevk almıyorum
Meydanlarda siyasetçiler, sadece kendi
söylemek istedikleri şeyleri söylüyorlar, Halk ta bunları ister istemez
dinliyor. Hele sayın Başbakanımızın toplantı ve mitinglerinde Onun
hoşlanmayacağı sorular soranların yada slogan atanların vay haline…!Onun için
ben tek yanlı beyanat ve mitinglerde söylenenleri serbest atışlar olarak nitelendiriyoru
BATI DEMOKRASİLERİNDE TV
PROĞRAMLARININ ÖNEMİ
Başta
Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere,Fransa, Almanya gibi ülkelerde , bir
başbakan yada cumhurbaşkanının kim olacağına kanaat getirilmesi , yaklaşık 2
yıl alıyor. Bu zaman süresi içerisinde adaylarla ilgili her şey araştırılıyor,
televizyon proğramlarında kıyasıya tartışmalar yapılıyor, daha bilgili,
deneyimli olan kazanıyor., ve hiçbir şey
tesadüflere bırakılmıyor Bizde ise en iyi serbest atışı yapan kazanıyor. Ne
zaman ki işlerin sarpa sardığını görüyoruz, o zamanda iş işten geçmiş oluyor
.İşte Batı ile aramızdaki fark burada..
1 Mayıs
2011 Çarşamba günü gazetede bir haber okudum.. Yunanistan Ege Denizinde 2004 te
2 Adamızı işgal etmiş;Bulamaç ve Eşek Adası. Bu haberi daha önce Demokrat Parti
Genel Başkanı sayın Namık Kemal ZEYBEK dile getirmişti. Gazetede sonradan haber
olarak çıktı
İktidar
böyle bir oldu bittiye niçin zamanında müdahale etmemiştir, gazete haberinden
sonra ne gibi bir girişimde bulunulmuştur?
Ege
Denizinde her sene düzenli olarak yapılan Askeri tatbikatların seçim öncesınde
iptal edilmesinin ne gibi bir gerekçesi var
Sayın
Başbakanımız Büyük Orta Doğu Projesi BOP un Eş Başkanı olduğunu söylüyordu.
Böyle bir görevi kim ve nasıl verdi, böyle bir görevde Büyük Millet Meclisinin
haberi ve onayı var mı ?
Kıprıs ta
gelinen nokta nedir, Avrupa Birliğine girmek
uğruna Batıya ne gibi tavizler verdik?
Yabancılara
büyük miktarlarda Toprak satıldığı söyleniyor, bu Topraklar kime satılmıştır ve
yüzölçümü nekadardır?
Komşularımızla sıfır sorun politikası denildi. Böyle bir politika ile
hangi sorun halledildi?
Bu ve buna benzer kritik soru ve
sorunların cevabını sayın Başbakanımız televizyonlarda Siyasi Parti Liderleri ile tartışma proğramlarında
vermelidir.
Halkımız
bu soru ve sorunların cevabını Seçim
öncesinde muhakkak öğrenmelidir.
Saygılarımla.. (ANAYURT GAZETESİ,
3 Mayıs 2011 Cuma)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder